Tabiki elinde lazerle kesilmiş araç anahtarı yoksa Hamburg'tan buraya direk yollanmışlardan. | Open Subtitles | نعم،مالم تحصل على مقص ليزري لمفتاح الاستقبال والارسال ترسله مباشرة إلى التاجر الأمريكي من هامبورغ |
El koyduğumuz Mercedesler lazerle yeni kesilmiş anahtarlara ihtiyaç duyarlar. | Open Subtitles | تلك سيارات المرسيدس التي حجزناها تحتاج مجدداً إلى قطع ليزري للمفتاح |
Ve yeni Mercedesler, lazerle kesilmiş anahtarlar ister. Tamam mı? | Open Subtitles | وسيارات المرسيدس الجديدة تتطلب لقطع ليزري للمفاتيح،حسناً؟ |
Yaşlı adam parmaklarını silah şekli yapacak şekilde büktü ve lazer sesleri çıkardı. | TED | فرقع المسن بأصابعه كمن يطلق النار من بندقيته ثم أطلق صوت ليزري |
lazer kesimli anahtarları olan Mercedes var ya? | Open Subtitles | تلك سيارات المرسيدس التي حجزناها تحتاج مجدداً إلى قطع ليزري للمفتاح |
Eve gidip Sheldon'la ilgilenmeyi mi yoksa tamamen yabancı birinin korneanı lazerle yakmasını mı istersin? | Open Subtitles | هل تفضل أن تذهب للبيت و تتفاهم مع شيلدن أو يقوم غريب بتشطيب قرنيتك بشعاع ليزري ؟ |
Yeni mercedes'e lazer kesin anahtar lazım. | Open Subtitles | وسيارات المرسيدس الجديدة تتطلب لقطع ليزري للمفاتيح،حسناً؟ |
lazer ışınları gönderen fıstıklar ve ışık saçan gözler 11-C-9 kapsamı altında mı? | Open Subtitles | فتيات بخاتم ذو إشعاع ليزري وأعين متوهّجة مُقنّنين؟ |
Engelleri görebilen lazer bir uzaklık ölçer ekledik. Robot kullanıcısı olarak söylemeye çalıştığım eğer bir sandalyeyle karşılaşırsam bana izin vermez, etrafından bir rota çizer bu da iyi bir fikir gibi gözüküyor. | TED | زُود بمكتشف ليزري محدود النطاق يمكنه أن يرى العقبات، وإذا حاولت أنا كمشغل للروبوت، على سبيل المثال، الاصطدام بكرسي، فلن يسمح لي بذلك، بل سيخطط مسارًا حوله، وهو أمر يبدو فكرة جيدة. |