Hemşirenin sakinleştirici bir şeyler yapmasına, izin verirseniz bize yardımcı olabilirsiniz. | Open Subtitles | ويمكنكِ أن تساعدينا بأن تدعي الممرضة تعطيكي شيئاً ليساعدك على الهدوء |
Ve gerçeğin dışında hiçbir şey, O zaman Tanrı sana yardımcı olur mu? | Open Subtitles | حقيقة كاملة ولا شيء غير الحقيقة؟ ليساعدك الرب. |
Silahlar sürekli ateş edilmeden bu adamları tutuklamana yardım edecek biri. | Open Subtitles | شخص ما ليساعدك اعتقل هذا الرجل بدون ضرب نار علي الدوام. |
Uyumana yardım edecek bir şeyler vereceğim ama sadece bir haftalık. | Open Subtitles | الآن، سوف أصف لكي شيئاً ليساعدك على النوم، لكن لأسبوع فقط. |
Hayır. Sana yardım edecek kimse yok. Benim kötü yardımım bile hiç yoktan iyidir. | Open Subtitles | كلا.لا يوجد أحد ليساعدك مساعدتي ستكون أفضل من لا شىء |
O korkunç kocanı ortadan kaldırmana yardım etmesi için anlaşma yapacaktın. | Open Subtitles | أنتِ تستأجرينه، ليساعدك في ضرب زوجك الشنيع ذاك |
yardımcın olarak başka birini seçmeni istemek durumundayım. | Open Subtitles | يجب أن تختار شخصاً آخر ليساعدك |
Bu gece uyumanı sağlayacak bir şey verip seni yarın muayenehanemde görmenin daha faydalı olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | ربما يكون من المفيد أن أعطيك ، شئ ليساعدك على النوم الليلة . ثم سنلتقى فى مكتبى غداً |
Eğer bu tanığı birisi yönlendirdiyse tanrı size yardım etsin. | Open Subtitles | ـ ليساعدك الرب إذا أحداً ما يُلقن هذا الشاهد |
Size bu konuda yardımcı olacak kişiyi buraya getirmeyi gözden geçirmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | لابد أن تأخذ بعين الاعتبار أن تأتي به إلى هنا ليساعدك في هذا |
Bahse girerim,yarın sana yardımcı olması için... botunda iriyarı bir adama ihtiyacın vardır. | Open Subtitles | أراهن أنك ستحتاج رجل قوي البنية ليساعدك في القارب |
Uyumana yardımcı olacak birşeyler bulacağız, belki biraz sıcak süt. | Open Subtitles | سنجد شيئاً ليساعدك على النوم ربما بعض الحليب الدافئ |
Dünyadaki en sevdiğin yazar yazarken sana yardımcı oluyor. | Open Subtitles | أن يكون بجانبك كاتبك المفضل في العالم ليساعدك في أول |
Kocalarımız da yanımızda olunca yardımcı oluyorlar, değil mi? | Open Subtitles | من الجيد أن تجد الزوج ليساعدك دائمًا صحيح ؟ |
Uyumana yardımcı olması için sana ilaç vereceğiz. | Open Subtitles | في الوقت الراهن, سأعطيكِ شيئا ليساعدك على النوم |
Sigara içmene katlanamıyorum, o yüzden birşey getirdim bırakmana yardım edecek. | Open Subtitles | لقد تعبت من تدخينك لذا قد احضرت شئ ليساعدك على ان تقلع |
Yani işleri çözmene yardım edecek bir polise ihtiyacın var. | Open Subtitles | ممّا يعني أنك بحاجة لِمُفتش، ليساعدك على اكتشاف ذلك |
Anlaşılan içkilerini korumaya yardım edecek polis yok yanında, değil mi? | Open Subtitles | لا يوجد اي شرطي هنا ليساعدك اتريد ان تحتفظ بكحولك؟ |
Bir mağazadasın ve tezgahtar tam Sana yardım ediyorken.. | Open Subtitles | انت في المتجر والعامل معك ليساعدك,وهنا يرن هاتف المتجر |
Güvende olmana yardım etmesi için sana biraz daha para gönderiyorum. | Open Subtitles | انا أرسلت لكِ القليل من المال ليساعدك على العيش |
Ve eğer bu senin için yeterli değilse, tanrı yardımcın olsun. | Open Subtitles | وإن لم يكن هذا يكفيك اذاً ليساعدك الرب |
Fark şurada ki ne zaman istersen geçmeni sağlayacak maharetli bir kumandan var. | Open Subtitles | الفرق الكبير هو أنه لديك الريموت الذكي ليساعدك أن تقرر متى |
Tanrı Sana yardım etsin, baba. | Open Subtitles | ليساعدك الله يا أبي |
Herkül tüm ailesinin ölümünü izledi ardından senin bu hıyar yüzünü gördü! Sadece Sana yardım etmek için tüm olanları unutmalı mıydı? | Open Subtitles | هرقل شاهد عائلته كلها تموت أمامه هل كان يترك ذلك ليساعدك ؟ |
Eğer yorulursan yok edicinden her zaman yardım isteyebilirsin. | Open Subtitles | حسنا في حال تعبت بإمكانك إحضار مبيد القوارض ليساعدك |