- İşler böyle yürümüyor. Biri ona böyle yürümediğini söylesin. | Open Subtitles | ليخبره أحدكم . بأنّها ليست الطريقة التي تجري بها الأمور |
Ben de seni tanıyorum ama bu işler böyle işlemiyor. | Open Subtitles | وأنا أعرفك أيضاً، لكن هذه ليست الطريقة التي نعمل بها |
Sen neden bahsettiğini bilmiyorsun. Bu işler böyle olmuyor. | Open Subtitles | انت لا تعرف عما تتحدث هذه ليست الطريقة التي تدار بها الامور |
Oğlunuzu geri alma yolu kesinlikle bu değil. | Open Subtitles | هذه بالتأكيد ليست الطريقة التي تسترد بها ابنك |
Olmasını istediğim şey hiç de bu değil benim. | Open Subtitles | هذه ليست الطريقة التي أردت أن تسير بها الأمور على الإطلاق |
Thor, küçük dostum, bu işler böyle yürümüyor. | Open Subtitles | ثور يا صديقي هذه ليست الطريقة التي تجري بها الأمور |
Buralarda işler böyle yürümez. Anladın mı beni? | Open Subtitles | إنها ليست الطريقة التي يتم فيها سير الأمور, هل تسمعني؟ |
Çöpçatan sitelerinde işler böyle yürümüyor. | Open Subtitles | تلك ليست الطريقة التي تعمل بها المواعدة الإلكترونية. |
Hayır, işler böyle yürümediği için. | Open Subtitles | لا، هذه ليست الطريقة التي تجري فيها الأمور |
Dünya'da işler böyle işlemez. | Open Subtitles | هذه ليست الطريقة التي يعمل بها العالم |
Çünkü işler böyle yapılmıyor. | Open Subtitles | لأنها ليست الطريقة التي تجري بها الأمور |
İşler böyle yürümüyor. | Open Subtitles | تلك ليست الطريقة التي نعمل بها |
Burada işler böyle yürümüyor. | Open Subtitles | هذه ليست الطريقة التي نفعل بها ! ِ |
İşler böyle yürümez. | Open Subtitles | ) هذه ليست الطريقة التي نعالج بها الأمور |
Bu işler böyle yapılmaz Sully. | Open Subtitles | تلك ليست الطريقة التي يجب أن تنجز بها الأمور (يا (سولي |
Bu işler böyle yürümez! | Open Subtitles | تلك ليست الطريقة التي يتم بها الأمر! |
İstediğin şey bu değil. | Open Subtitles | هذه ليست الطريقة التي علمتني أن أعيش بها. |
Biliyorsunuz, çoğu insanın aklındaki düşünce bu değil ve bu konuda fazla "nutuk çeken" olmamak gerek lakin eskinin "bu genetiktir" anlayışı ile devam etmek "ırk ıslahı" tarihi ve buna benzer şeylere çok uzak değildir. | Open Subtitles | استعداد كائن ما للتعامل مع تغيرات بيئية معينة. وتعلم، هذه ليست الطريقة التي يفكر بها معظم الناس |
Aile hekimi olarak yaptığımız şey bu değil. | Open Subtitles | هذه ليست الطريقة التي نتعامل بها هنا في الرعاية الأُسريّة |
- Bizim işimiz bu değil! - Duygularına biraz hakim ol, adamım. | Open Subtitles | ــ انها ليست الطريقة التي نعمل بها أنت في حاجة للحصول على قبضة على العواطف، رجل. |
Koçun davranması gereken bu değil dostum. | Open Subtitles | أنه ليست الطريقة التي ينبغي على المدرب فعلها |