"ليست بأمان" - Translation from Arabic to Turkish

• güvende değil
• güvende olmadığını

Kızım da onunla birlikte ve güvende değil. Tanrım! güvende değil.
ابنتي معه ، وهي ليست بامان يا إلهي ، ليست بأمان

Bu, bir gün müzede sergilenebilir. Benimle güvende değil.
هذه قد تكون داخل متحف في يوم ما، إنها ليست بأمان معي

Kızınız hayatta olduğu için şanslı. Ama güvende değil.
ابنتك محظوظة لانها على قيد الحياه لكنها ليست بأمان

O burada güvende değil. O burada olduğu sürece hastanede kimse güvende değil.
هي ليست بأمان هنا، ولا أحد آخر بهذه المستشفى طالما هي هنا.

Fâni dünyasında güvende olmadığını söyle.
لتقنعها بأنها ليست بأمان في عالم البشر.

Onu benim için bulman lazım. Cate güvende değil.
اريدكَ ان تبحث عنه من اجلي كيت ليست بأمان

Bütün o kıçlarla, hiçbir yerde güvende değil.
بهذه المؤخرة الكبيرة فهي ليست بأمان في أي مكان

Cate güvende değil. - Nerede o?
اريدكَ ان تبحث عنه من اجلي كيت ليست بأمان

Bu nedenle Allie güvende değil çünkü onu avuçlarına alana kadar rahat etmeyecekler, bütün bunların ne olduğunu ortaya çıkartmak için.
لهذا ((آلي)) ليست بأمان ،لأنهم لن يرتاحو إلى أن يمسكو بها ،لينظرو إليها حاولو أن تفهمو حول ماذا كل هذا الأمر

Bir şeyler biliyor ve o adamın yanında güvende değil.
إنها تعلم شيئاً و هى ليست بأمان معه

Çocuk bu rezil yerde güvende değil..
ليست بأمان في هذا المكان المُريع

Neden daha güvende değil?
لماذا هي ليست بأمان أكثر؟

Kızınız güvende değil.
انها ليست بأمان

Sizin yanınızda güvende değil.
فهي ليست بأمان معكم

Burada güvende değil.
أنـها ليست بأمان هنا.

Orada güvende değil.
هي ليست بأمان معهم.

O buradayken Aumea güvende değil.
ليست بأمان طالما هو هنا.

Sara dışarıdaysa bile güvende değil, hiçbirimiz değiliz.
(شيكاغو) (مايكل)، إن كانت (سارة) حيّة فهي ليست بأمان...

Mona onun mu güvende olmadığını söylüyordu yoksa bizim mi?
هل تقصد مونا انها ليست بأمان.. ؟ ,

Bir dakika. Daisy'nin benimle güvende olmadığını mı düşünüyorsun?
إنتطر لحظة أنتَ تعتقد أن (دايسي) ليست بأمان معي ؟