"ليست بمشكلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sorun değil
        
    • Önemli değil
        
    • sorun olmaz
        
    • problem değil
        
    • problem olmadığını
        
    Yani erkeklik kanununa göre adamın teki karısını aldatıp yalan söylese Sorun değil. Open Subtitles فى قانون الرجال , الرجل يخون زوجتة و يكذب , ليست بمشكلة ؟
    Kemikler Sorun değil. En zor olan şey kalbi yakmak. Open Subtitles العظام ليست بمشكلة أصعب شيء للحرق هو القلب
    Buna minnettarım Lex, ama bu çözülmesi gereken bir Sorun değil. Open Subtitles أقدر لك هذا ليكس ولكن هذه ليست بمشكلة أحتاج لحلها
    Önemli değil, Pete. Burada bırak. Open Subtitles ليست بمشكلة يا بيت بامكانك تركها هنا فوق
    sorun olmaz. Evimiz buraya çok yakın. Open Subtitles هذه ليست بمشكلة فأنا أسكن على بعد مبنيين من هنا
    -O, problem değil efendim., bu küçük çantayı paketleyip, burayı terk edicem. Open Subtitles انها ليست بمشكلة سيدي سوف اُعد هذه الحقيبة الصغيرة وارحل
    Anlamıyorum. Eğer yetki istiyorlarsa bu Sorun değil. Open Subtitles ،أنا لا أفهم، إن كانوا يطلبون إذناً فتلك ليست بمشكلة
    Şey...Sorun değil. Sadece, doğal geliyor bunları yapmak. Open Subtitles نعم, ليست بمشكلة كان يبدو طبيعياً بالنسبة لي
    Hayır, Sorun değil. Haftaya görüşürüz. Open Subtitles لا، ليست بمشكلة كبيرة سأراكَ الأسبوع المقبل
    - Sorun değil, gerçekten. Diğer duyularım üst seviyede. Open Subtitles هذه ليست بمشكلة بصراحة , إنّ حواسي الأخرى أقوى
    Sorun değil. Arkada sürüyle 18. yüzyıl kristali var. Open Subtitles ليست بمشكلة , لدينا الكثير من كريستال العائد للقرن الثامن عشر بالخلف
    Ham maddeler Sorun değil de üretim konusunda takıldık. Open Subtitles المواد الخام ليست بمشكلة و لكننا نتأخر في البناء
    - Sorun değil. Open Subtitles إن هذا ليست بمشكلة إنني فقط أريد أن أسئل
    Olur, bunu yapabilirim. Tabii kapatabilirim. Sorun değil. Open Subtitles نعم يمكنني هذا، بالطبع يمكنني هذه ليست بمشكلة
    Hayır, bilmek istemezsin. Sorun değil. Open Subtitles لا, لا تريدين أن تعرفي أنها ليست بمشكلة.
    - Şimdi yıkarım, Sorun değil. Open Subtitles ولكن يمكنني أن أغسله الآن تلك ليست بمشكلة
    Bu arada bu bir Sorun değil. Open Subtitles أن لا يسبب حمل فتاة أو القيادة تحت تأثير المخدر وهذة ليست بمشكلة , بالمناسبة
    Hayır, lütfen. Sorun değil. Dört çocuk... Open Subtitles كلا, أرجوك, ليست بمشكلة أربعة أطفال, كيف تجد وقتًا لفعل أيّ شيء؟
    Neden Önemli değil? Open Subtitles لماذا ليست بمشكلة بالنسبة لك ؟
    - Devlet için çalıştığınız vakit bir yere girmek asla sorun olmaz. Open Subtitles عندما تعمل لمصلحة الحكومة، فمسألة الدخول ليست بمشكلة
    Çok az yeşil alan kaldı ama bu bazıları için problem değil. Open Subtitles ،هناك القليل من العشب هنا لكنها ليست بمشكلة للبعض
    Bak Joey , Bunun bir problem olmadığını düşünüyorsun ama, ama şimdi bile onu düşünüyorsun değilmi? Open Subtitles انظر يا (جوى), انك تريد أن تتصرف وكأنها ليست بمشكلة ولكنك تفكر بها الآن, أليس كذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more