Eski şehir deniz seviyesinin altında değil. Hiçbir zaman olmadı. | Open Subtitles | المدينة القديمة ليست تحت مستوى البحر، لم تكن كذلك أبداً |
- Hayır, senin uyanman lazım. Bu dünyanın zenginliği, yer altında değil, her tarafında. | Open Subtitles | ثروة هذا العالم ليست تحت الأرض إنها حولنا في كل مكان |
Bay Lundy soruşturma altında değil. | Open Subtitles | السيد. لاندي ليست تحت التحقيق. |
Baskı altında olmadığı da aşikâr. | Open Subtitles | من الواضح أنهـا ليست تحت أي ضغوط إذًا ، ذهبت للمنزل ثم ماذا ؟ |
O fahişenin çatımın altında olmadığı her gün, zarar ediyorum. | Open Subtitles | كل يوم ليست تحت طوعي تكلفني الكثير من المال. |
Tüh, benim kontrolümde değil. | Open Subtitles | أخشى أنها ليست تحت إمرتي والروس الذي طُردوا |
- Şuanda uyuşturucu etkisi altında değil ki. | Open Subtitles | نعم . لكنها ليست تحت تأثير المخدر الان |
- Yönetici ortaklığı onun altında değil. - Öyle. | Open Subtitles | إدارة الشراكة ليست تحت إمرته - بل هي كذلك - |
- Şapkam çizmelerimin altında değil. - Bakacak mısın? | Open Subtitles | قبعتى ليست تحت حذائى هلا فقط نظرت... |
Bayan Denker onun emri altında değil. | Open Subtitles | فالسيدة (دينكر) ليست تحت سلطته |
Hive'ın büyüsü altında olmadığı ne belli? | Open Subtitles | أنها ليست تحت تعويذة (القفير)؟ |
Ruh onun bedeninden çıktı ama, benim kontrolümde değil. | Open Subtitles | لقد خرجت الروح من جسدها لكنها ليست تحت سيطرتى |