Çok da güzel değil. Benim gibi birinin nasıl bir şansı... | Open Subtitles | ليست جميلة جداً أى فرصة سينالها رجل مثلى |
Ah, iyi. Anneniz sadece güzel değil, aynı zamanda zeki de. | Open Subtitles | إن والدتك ليست جميلة فقط ولكنها ماهرة أيضاً |
Artık o kadar da güzel değil, değil mi, çocuklar? | Open Subtitles | ليست جميلة بعد الآن أليس كذلك ، أيها الأولاد؟ |
Pek hoş değil ama insanı istediği yere götürüyor. | Open Subtitles | أعلم أنها ليست جميلة لتنظر إليها لكنها ستوصلك أينما تريد |
Şairin dediği gibi, gerçeğin iyi değil, hatta tam zıttı olduğunu hiç anlayamadı. | Open Subtitles | هي لم تدرك ان الحقيقة ليست جميلة كما قال الشاعر ,وعلى العكس تماما |
Evinin güzel olmadığını söylemiyorum senin benim için yeteri kadar iyi ama bir aile olacaksak en azından iki odaya daha ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أنا لا أقول أن شقتك ليست جميلة لأنها كذلك بالنسبة إليك لكننا سنصبح عائلة نحتاج إلى غرفة إضافية أو ربما غرفتين |
Ama bir şey sırf kalıcı olduğu için güzel değildir. | Open Subtitles | ولكن شيء واحد ليست جميلة لأنه باق دائما. |
Clara-san sadece güzel değil... Aynı zamanda çok da iyi. | Open Subtitles | حسنا, كلارا ليست جميلة فقط,إنها لطيفة أيضا, أليس كذلك؟ |
Şimdi, diğer kızlar güzel değil demeliydi ,diye düşünüyor muyum ? Evet ama sen de mücadele yöntemini seçmelisin.. | Open Subtitles | هـل أعتقد أنه كـان عليه قول أن تلك الفتـاة ليست جميلة ، أجل لكن عليك اختيار معاركك |
..."Tahammül edilebilir ama beni cezbedecek kadar güzel değil." | Open Subtitles | هي مقبولة ولكن ليست جميلة بما فيه الكفاية لتفتنني |
Bu... pek güzel değil ama hallederiz. | Open Subtitles | إنها ليست جميلة جدا لكن نستطيع أن نغلفها |
Ama bu şekilde yaşamamız hiç güzel değil. | Open Subtitles | لكن الطريقة التي نعيش بها ليست جميلة أبدا |
Merhaba Tim. O kadar da güzel değil, ve sigara içiyor. | Open Subtitles | مرحبا يا تيمي إنها ليست جميلة جدا و هي تدخن |
Tabii gerçek hayatta olduğu kadar güzel değil. | Open Subtitles | واضح انها ليست جميلة , كما هي جميلة بالواقع |
Dünyanın ikinci en büyük bakır yatağına erişimi ertelenecek kadar güzel değil belli ki. | Open Subtitles | الواضح أنها ليست جميلة بما يكفي لتأجيل وصول إلى ثاني أكبر مخزون نحاسي في العالم |
Dünyanın ikinci en büyük bakır yatağına erişimi ertelenecek kadar güzel değil belli ki. | Open Subtitles | الواضح أنها ليست جميلة بما يكفي لتأجيل وصول إلى ثاني أكبر مخزون نحاسي في العالم |
Televizyonda göründüğü kadar hoş değil. | Open Subtitles | ليست جميلة كما تبدو في التلفزيونِ، اليس كذلك؟ |
Burası aynı lisedeki gibi, tek farkı o kadar iyi değil. | Open Subtitles | نعم. اتعلم, راهنت علي مثل الكلية, فقط ليست جميلة. |
güzel olmadığını düşünüyorsun, ama onu severim. | Open Subtitles | أعلم أنك تعتقدين أنها ليست جميلة لكني أحبها ، إنها الأذكى |
O kadar güzel değildir, ama işinizi görür. | Open Subtitles | ليست جميلة جداً، ولكن تفي بالغرض. |
Bunu söylemek istememiştim ama o yeterince şirin değil. | Open Subtitles | -أنظري، لم أكن أود قـول هذا ، -لكنّها ليست جميلة بما فيه الكفاية |
Ama Jariel'in annesi güzel sayılmaz, o halde ne diye ilgilenelim? | Open Subtitles | ولكن والدة "جاريل" ليست جميلة إذا لماذا علينا أن نهتم بها؟ |
Migrenimi tetikliyor. İnan bana hiç hoş değil. | Open Subtitles | انها تسبب لي الصداع النصفي صدقني هي ليست جميلة |
- Herkesin sırrı vardır, Abby. Bu sırların bazıları hoş değildir. | Open Subtitles | كل شخص لديه أسراره يا آبي ومعظمها ليست جميلة |