"ليست رخيصة" - Translation from Arabic to Turkish

    • ucuz değil
        
    • ucuz değildir
        
    • ucuza gelmiyor
        
    • pek ucuz
        
    • ucuz değiller
        
    • ucuz bir şey değil
        
    Domuz pirzolası hiçte ucuz değil. Open Subtitles أعتقد أننا إتفقنا أن نلتزم بالميزانية, الشرائح ليست رخيصة
    Yarın sonograma gireceğiz ve bu şeyler hiç ucuz değil. Open Subtitles ستجري أشعة صوتية غداً وتلك الأشياء ليست رخيصة
    Şehirde yaşam ucuz değil ama ölüm ucuz. Open Subtitles تصبحون على الخير الحياة فى المدينة ليست رخيصة الموت هو الرخيص.
    ucuz değildir ama sonsuza kadar gider. Open Subtitles انها ليست رخيصة الثمن ولكنها ستعيش معكم الى الابد
    Komünizmle mücadele ucuza gelmiyor. Open Subtitles محاربة الشيوعيين ليست رخيصة , أتعلم ؟
    Merak ettim de, bunun gibi bir işçilik pek ucuz olmaz. Open Subtitles كنت أتساءل . هذه الأشياء ليست رخيصة الثمن
    Demek istediğim, bu döşeme bu şeyler hiçte ucuz değiller. Open Subtitles هنا أنا اعنى, هذه الأرضية, هذه الأشياء ليست رخيصة.
    - Bilgi ucuz bir şey değil. Open Subtitles المعلومات ليست رخيصة
    Bu malzemeler hiç de ucuz değil. Open Subtitles انها ليست رخيصة مصنوعة من الفولاذ , وضعت في نقاط تحمل
    Tesisi bizzat gezdim, kesinlikle ucuz değil. Open Subtitles لقد ذهبت في جولةٍ سياحية إلى هناك ، و هي ليست رخيصة
    ucuz değil ama istediğim zaman durabilirim. Open Subtitles ليست رخيصة, لكنني أستطيع التوقف عندما أريد.
    Hiç yardım edecek mi, onu da bilmiyorum. Okulun pek ucuz değil. Open Subtitles ،ولا أعلم إذا سيفعل ذلك .فمدرستك ليست رخيصة تماماً
    Kıyafetleri ucuz değil ve birini arıyormuş gibi görünüyor. Open Subtitles الملابس ليست رخيصة وتبدو كأنها تبحث عن أحدهم.
    Biliyorsun değil mi bu bilardo masalarını kiralamak hiç de ucuz değil. Open Subtitles أنتم تعلمون هذه الطاولات هي ليست رخيصة للايجار.
    - Bu şeyler o kadar da ucuz değil. - Albay Simmons. Open Subtitles هذه الامور ليست رخيصة العقيد سيمونز
    Bana da lazım. "Crame frache" ucuz değil. Open Subtitles و أنا أيضاً ، أغرض الطهي ليست رخيصة
    Uçak biletleri ucuz değil. Kim yerli? Open Subtitles تذاكر الطائرات ليست رخيصة , من المحلى؟
    Bu istiridye ucuz değil. Open Subtitles المحارة ليست رخيصة
    Mantıklı, böyle gelişmeler ucuz değildir. Open Subtitles من البديهي , تطورات كهذه ليست رخيصة
    Kocamın hayatı ucuz değildir. Open Subtitles حياة زوجي ليست رخيصة
    Komünizmle mücadele ucuza gelmiyor. Open Subtitles محاربة الشيوعيين ليست رخيصة , أتعلم ؟
    Umarım aynı zamanda sana yardımlarımın pek ucuz olmadığını da söylemiştir. Open Subtitles آمل أنه أخبركي أيضا أن مساعدتي ليست رخيصة
    Evet, üzgünüm. pek ucuz değiller. Open Subtitles أجل, آسفة فإنها ليست رخيصة الثمن.
    Ama gizlilik öyle ucuz bir şey değil. Open Subtitles ولكن السرية ليست رخيصة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more