"ليست سوى مسألة" - Translation from Arabic to Turkish

    • meselesi
        
    Ölmesinin an meselesi olduğunu anlayacaktır. Open Subtitles لأنه يعلم أنها ليست سوى مسألة وقت قبل انه قتل.
    Kubbe'nin kireçlenmesi an meselesi. Open Subtitles أنها ليست سوى مسألة وقت قبل القبة يبدأ كلس.
    Bu sadece birisinin değişkenleri yeniden tasarlaması meselesi. Open Subtitles فماهي ليست سوى مسألة إعادة نظر في معايير المرء.
    Zaman meselesi olduğunu ikimiz de biliyorduk. Open Subtitles كنا الأثنين نعرف, أنها ليست سوى مسألة وقت
    Clary oradaysa, onu bulmaları an meselesi. Open Subtitles إذا كانت هناك بألاسفل ، ليست سوى مسألة وقت قبل أن يجدوها
    - Seelie izcileri bizi burada bulursa daha tehlikeli düşmanların gelmesi an meselesi olur. Open Subtitles أنها ليست سوى مسألة وقت قبل أن يحضر الاعداء الاكثر خطورة
    Tekrar patlamansa an meselesi. Open Subtitles أنها ليست سوى مسألة وقت قبل تحصل على تفجيره مرة أخرى.
    Acele et evlat. Seni bulmaları an meselesi. Open Subtitles أسرع يا بني، إنها ليست سوى مسألة وقت قبل أن يجدوك
    Gotham Şehri'ni ele geçirmem an meselesi. Open Subtitles حسنا، انها ليست سوى مسألة وقت قبل أن الاستيلاء على مدينة جوثام.
    Kapıyı kırıp içeri girmeleri an meselesi. Open Subtitles إنّها ليست سوى مسألة وقت قبل أن يأتوا ويحطموا
    Enstitü'nün o kapıyı kırarak girmesi an meselesi. Open Subtitles ليست سوى مسألة وقت قبل ان يقوم المعهد بالقدوم واقتحام هذا الباب
    Çünkü işimizin bitmesi an meselesi. Open Subtitles لأنّها ليست سوى مسألة وقت، قبل أن يُجمّدوا نشاطنا نخب...
    Kanıt bulmam an meselesi. Open Subtitles ليست سوى مسألة وقت حتى أحصل على إثبات.
    Bizim olman sadece an meselesi. Open Subtitles ليست سوى مسألة وقت قبل أن تنضم الينا.
    Tekrar bize saldırması an meselesi. Open Subtitles إنّها ليست سوى مسألة وقت ! قبل أن يسعى خلفنا مجدداً
    Onu bulmamız an meselesi. Open Subtitles أنها ليست سوى مسألة وقت قبل نجد له.
    Steelson'un kasa kapısını kesip açması an meselesi. Open Subtitles أنها ليست سوى مسألة وقت قبل Steelson يمر أن باب قبو.
    Ve biliyorsun, biliyorsun senin için gelmeleri an meselesi. Open Subtitles ...وأنت تعلم ...وتُدرك يقيناً ليست سوى مسألة ...وقت قبل أن يسعيا
    Artık an meselesi... Open Subtitles .. ليست سوى مسألة وقت وسـ
    Üçüncü randevuya çıktılar yani ayrılmaları an meselesi bana kızgın olacak tam da iyi bir doktora ihtiyaç duyduğum zamanda Open Subtitles وهم في تاريخ ثلاثة، لذلك أنها ليست سوى مسألة وقت قبل أن تفريق، قالت انها سوف تكون غاضبة معي، - وفقط عندما كنت في حاجة لها في أعلى لعبة لها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more