- Silah iyi bir fikir değil. Silahlar tehlikelidir. | Open Subtitles | المسدسات ليست فكرة سديدة, إنها خطيرة أحدٌ ما سيتأذى |
- Muhtemelen şu an onu görmeniz pek iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | إنّما أرى أنّه من الأرجح أنّ لقاءكما الآن ليست فكرة سديدة |
- Bu iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | جنرال , هل استطيع الكلام بحريّة ؟ هذه ليست فكرة سديدة |
Bu hastalıkla çiftlikte çalışmak iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | العمل فى المزرعة وعمل دوريات كثيرة مع هذا المرض هذه ليست فكرة سديدة |
Bu pek de iyi bir fikir olmaz! | Open Subtitles | هذه ليست فكرة سديدة |
Sayın Başkan, uçuş planından sapmak iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، إنها ليست فكرة سديدة تغير إتجاه طيراننا. |
Teklifini gerçekten beğendim Fakat bu iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | انا حقاً اقدر العرض، لكنها ليست فكرة سديدة |
Bu iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | ليست فكرة سديدة ليست فكرة سديدة |
Hadi, bu iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | , بالله عليك هذه ليست فكرة سديدة |
Pek iyi bir fikir değil, değil mi? | Open Subtitles | , تلك ليست فكرة سديدة أم هل هي كذلك ؟ |
Evet... Bence bu iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | نعم، إنّها ليست فكرة سديدة برأيي |
- Hayır, hayır. - Bu iyi bir fikir değil, Jay. | Open Subtitles | سأنتظر طوال الليل إذا اضطررت لهذا - كلاّ , هذه ليست فكرة سديدة - |
- Muhtemelen iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | إنها ربما ليست فكرة سديدة. ـ لماذا؟ |
Şu an beklediğiniz, Esad'ın ofisinden birinin çıkıp, "Şey patron, Orta Doğu'da bir ülke için kuraklık açısından çok da iyi bir fikir değil galiba" demesi. | TED | الآن، قد تفكرون أنه ربما قال شخص ما ضمن فريق الأسد: "سيدي الرئيس، كما تعلم، نحن نقع في شرق المتوسط، حيث الجفاف هنا، لذا ربما ليست فكرة سديدة." |
Bu iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | ليست فكرة سديدة |
Bu iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | هذه ليست فكرة سديدة |
Bu iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | هذه ليست فكرة سديدة |
Hayır. İyi bir fikir değil. | Open Subtitles | كلّا، هذه ليست فكرة سديدة |
Bu pek de iyi bir fikir olmaz! | Open Subtitles | هذه ليست فكرة سديدة |