Sizin gibi, pek çok ebeveyn gibi, dürüst olmak gerekirse ne yaptığım konusunda bir fikrim yok. | TED | ومثلكم جميعاً، ومثل معظم الأباء، الحقيقة هي أنه ليست لدي أي فكرة جيدة عما أفعله |
Diğer bir deyişle, burada hiç sorumluluğum yok yani. | Open Subtitles | بمعنى آخر ليست لدي أي مسئولية على الإطلاق |
Hiç bir fikrim yok. Biliyor musun, annesine benziyor. | Open Subtitles | ليست لدي أي فكرة، إنها تشبه أمها كما تعلم |
Açıkçası, ne yaptığımız hakkında en ufak bir fikrim yok. Kolaj yapabiliriz. | Open Subtitles | بصراحة ، ليست لدي أي فكرة عما نفعله بكل هذا |
Çarmıha gerilişini görmek gibi bir niyetim yok Phil. | Open Subtitles | ليست لدي أي نية على الإطلاق للحضور إلى حدث تنصيب صليبك. |
Şikayetim yok. Bu masa da artık iyice canımı sıkmaya başladı ha! | Open Subtitles | ليست لدي أي شكوى,حسنٌ،هذه الطاولة بدأت تغضبني حقاً |
En ufak bir tane bile yok. Şu ana kadar kesin olan tek şey var. | Open Subtitles | ليست لدي أي فكرة لكنني متأكدة من أمر واحد فحسب |
Bunun dışında neyle karşı karşıya olduğuna dair hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | عدا ذلك ليست لدي أي فكرة .. عما تواجه أنت |
Seninle birlikte çalışmak dışında, çıkmak gibi, sevişmek gibi herhangi birşey yapmak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليست لدي أي نية بالخروج معك أو ممارسة الجنس معك أو أي شئ معك سوى العمل |
Her neyse, benim burayı satmaya hiç niyetim yok! | Open Subtitles | على كل حال ، ليست لدي أي نية لبيع هذا المكان |
- Bir derdim yok. Onun adıyla bir dönüştürücü yapıyorum... | Open Subtitles | ليست لدي أي مشكلة معه أنا أخترع العاكس باسمه ، أنظري إلى هذا |
Bu mantıkla buradaki kimseyle birlikte olma şansım yok. | Open Subtitles | بذلك المنطق فإنه ليست لدي أي فرصة مع من على هذه الطاولة |
Başka kabiliyetlerim yok, yani ne yaparım bilemiyorum ama bir şeyler düşünürüm. | Open Subtitles | ليست لدي أي مهارات لذا لا أعلم ما سيكون العمل ولكن سأفكر بأمر |
Benim FDA'de bekleyen hiçbir deneyim yok. | Open Subtitles | ليست لدي أي تجارب معلقة لدى إدارة الأغذية والدواء. |
Hükümete sunacak bir bilgim yok Sayın Yargıç. | Open Subtitles | ليست لدي أي معلومات لأقدّمها للحكومة، حَضْرَتُكُمْ. |
Hile yapıyorsun ki bunla bir problemim yok ama yakalandın ve bu hiç hoş değil. | Open Subtitles | أنت تغش و ليست لدي أي مشكلة مع ذلك و لكن تم القبض عليك و هذا ليس جيداً نعم، لا تكن حقيراً |
Gösterişçi insanlarla dolu gösterişçi bir restorana gitmeye hiç niyetim yok. | Open Subtitles | ليست لدي أي رغبــة إلى الذهــاب إلى مطعــم مغرور مملوء بأنــاس مغرورين. |
Seni veya abini öldürmek gibi bir arzum yok. Buraya sevgilimi almaya geldim sadece. | Open Subtitles | لكن ليست لدي أي رغبة في قتلك أو قتل أخاك أنا هنا فقط من أجل إحضار عشيقتي |
Şüphe yok, böyle iyiyiz. Denesene. | Open Subtitles | ليست لدي أي فكرة ,حسناً نحن جيدون حاولي الأن |
Gerçekten hiçbir fikrim yok. Nerede? Bilmiyorum yemin ederim! | Open Subtitles | في الحقيقة, ليست لدي أي فكرة أين هي؟ لا أعلم, أقسم لك |