Çanta bizim değil. | Open Subtitles | الحقيبة ليست لنا. تركتها سيده في المطار. |
O bizim değil. Belgeler artık geçerli değil. | Open Subtitles | إنها ليست لنا, الأوراق ليست شرعية بعد الآن |
Onu yerine bırakmaya ne dersin? bizim değil. | Open Subtitles | يجب ان تعيد هذه الى مكانها انها ليست لنا |
Ama arazi bizim değil. | Open Subtitles | هذه الحقول ليست لنا لا شيء كذلك |
Aslında bu bizim için değil, dadımız için. | Open Subtitles | اعتنيا بها جيداً في الحقيقة إنها ليست لنا إنها لمُربّيتنا |
Bu arada bunların hepsi bizim için değil, değil mi? | Open Subtitles | بالمناسبة كل هذه , ليست لنا , أليس كذلك؟ |
- Topraklarını geri verelim. - bizim değil ki onlara verelim. | Open Subtitles | نعيد له أرضه إنها ليست لنا كى نعيدها له |
Planlar mimarlar ve politikacılar içindir. bizim değil. | Open Subtitles | الخطط للمصممين , والسياسيين، ليست لنا |
bizim değil, atalarımızın. | Open Subtitles | . ليست لنا . إنها لأجداددنا العظام |
Dava bizim değil, FBI'ın. | Open Subtitles | ليست لنا إنها للمباحث الفدرالية |
Evet, iyi, fakat bu bizim değil. | Open Subtitles | نعم، هذا جيد لا أعرف و لكنها ليست لنا |
O muhteşem ama bizim değil. | Open Subtitles | إنَّها رائعة و لكنَّها ليست لنا |
Oh, o bizim değil. Birisi onu bizim mekânın önüne atıp gitmiş. | Open Subtitles | انها ليست لنا شخص ما تركها في المنزل |
Şey, olay da bu, artık bizim değil. | Open Subtitles | حسناً, ذلك الشيء بأنها ليست لنا |
Diğerleri bizim değil. | Open Subtitles | إنها ليست لنا فقط |
Oğlumun yanında duran kız bizim değil. | Open Subtitles | الطفلة التي بجوار ابني ليست لنا... |
Para bizim değil ve asla tümünü harcamayacağız. | Open Subtitles | إنها ليست لنا ولن نصرفها كلها |
bizim değil. Mickey, nedir bu? | Open Subtitles | ليست لنا ، ما الخطب يا "ميكى" ؟ |
Yapılan her bir suçlama bizim için değil, bizim tarafımızdan toplanan her bir mahkeme. | Open Subtitles | كل اتهام كل محاكمة ليست لنا لكن جهزت بواسطتنا |
bizim için değil. Burada telefona bakmam. | Open Subtitles | المكالمة ليست لنا لا أستقبل مكالمات هنا |