"ليست هكذا" - Translation from Arabic to Turkish

• öyle değil
• böyle değil
• öyle değildir
• böyle değildir
• öyle biri değil
• böyle yapılmıyor
• öyle biri değildir

Bütün iş konuşmakta bitiyor sanabilirsin ama onlar hiç de öyle değil.
تعتقد بأن كل شئ يتمحور حول التحدث ولكن الأمور ليست هكذا

-Aslında öyle değil. -Haydi! Hızlanın!
انها ليست هكذا فى الواقع هيا بنا

Sana bir yol haritası ya da kullanma kılavuzu verebileceğimi ama ne yazık ki hayat böyle değil.
...أنه يمكنني فقط أن أعطيك خارطة الطريق كتاب تعليمات, و لكن لسوء الحظ, الحياة ليست هكذا

Annem öyle değildir.
كلا.. فأمي ليست هكذا

Ve bu böyle değildir ticari kişiler olarak bizler çevreyle de ilgilenmemiz gerekir ve toplumun yapıcı kişileri olarak ta görünmek zorundayız.
بأن تلك هي تركيبة عقول رجال الأعمال انها مجرد المال. ولكنها ليست هكذا

Molly öyle biri değil. Bir şey istediği zaman bana söyler. Hatta bazen suyunu çıkarır iki, üç kez söyler.
لا ,مولي ليست هكذا عندما تريد شيئا تخبرني احيانا تعيده مرتين اوثلاثة الى ان استوعبه

- Güvendesin... - Baba, böyle yapılmıyor.
أبي، انها ليست هكذا

Genelde öyle biri değildir.
انها ليست هكذا في العادة

Yeni gösteri öyle değil.
العروض الجديدة ليست هكذا

Hayır, öyle değil aslında.
لا, ليست هكذا بالتمام

Hayır, öyle değil. Daha çok şöyle.
لا ليست هكذا هكذا

öyle değil.
هذه الرقصة ليست هكذا

O ninni öyle değil.
ماذا؟ ليست هكذا هي التهودية.

- Hayır, öyle değil.
كلا، ليست هكذا.

Neden benim partilerim böyle değil?
لم حفلاتي ليست هكذا ؟

Hayır, Londra'dan gelen emirler böyle değil.
ليست هكذا الأوامر من لندن

Hayat böyle değil midir?
لكن الحياة ليست هكذا

- Chelsea öyle değildir.
تشيلسي " ليست هكذا "

Molly öyle değildir.
مولى ) ليست هكذا )

Hayır, hayır. Tanrı'nın kafası böyle değildir, dostum.
لا ، لا ، رأس الإله ليست هكذا ، يا رجل

Gerçek güreş minderi böyle değildir.
سجّادة المصارعة الحقيقية ليست هكذا

Ama artık öyle biri değil.
تعلمين . ولكنها ليست هكذا بعد الآن

- Baba, böyle yapılmıyor.
-أبـي ، إنّـها ليست هكذا

Ciddiyim, annem öyle biri değildir.
أنا أخبرك، أمي ليست هكذا.