"ليست هي" - Translation from Arabic to Turkish

• o değil
• o değildi
• değildir
• O olmaz
• Bu değil
• o değilmiş
• mi değil
• olmadığını

o değil! Bunu uyduruyorsun! Benimle oynuyorsun!
إنها ليست هي ، أنت تختلق الأمر أنت تعبث معي

Önemli olan o değil. Madde 3A açıkça belirtir ki...
تلك ليست هي القضية البند3أ واضح بشأن هذه الحالة

Allah aşkına, şuna baksanıza, dinlesenize. o değil.
لاجل السماء انظروا اليها استمعوا اليها ، انها ليست هي

O odada, annem bana geldi, fakat o değildi.
فى هذه الحجرة , امى اتيت الي , كانت ليست هي

Güneş'te, Dünya'daki doğal felaketlere benzer tek olay depremler değildir.
الزلازل ليست هي الكوارث الطبيعية الوحيدة التي تحدث على الشمس

o değil Saçı farklı.
ليست هي ـ شعرها مختلف ـ امي قصت شعرها وصبغته

İkimizden biri! Kesinlikle o değil! Bu işi çözeceğim...
إنّه أحدنا، بالتأكيد ليست هي سأحل هذا الإشكال

Dahi olan sensin, o değil. Şimdi... - ...bu yavruyu ateşleyelim.
أنت العبقري، و ليست هي لذا، دعونا نحرق كلب التجربه

Tüm bu yolu 'o değil demek ve dönmek için mi geldik?
أنت لم تقود كل هذه المسافة لتأتي إلى هنا وتقول أنها ليست هي ثم تغادر

Hayır o değil. Galiba gerçektende geri döndü.
لا ليست هي اعتقد أننا لن نبحث عنها بعد كل هذا

- Üstesinden gelebilirim. - Mesele o değil.
لكن لا يمكنني جعله يعمل , سكوت لا , ليست هي الفكرة من ذلك

Eğer karar verecek olan o değil de ben olsaydım çok daha güzel olurdu.
تعلمين، سيكون من الجيد أن أكون أنا من يتخذ القرار، ليست هي

Hong konglu katil . - Hayır efendim o değil.
إنها هي القاتله من هونج كونج- إنها ليست هي سيدي-

Ayrıca bir başkasıyla ilişki yaşayan sadece o değil.
وايضا ليست هي الوحيده التى كانت على علاقه خارجه

Demek istediğim bundan etkilenecek tek kişi o değil.
أعني, ليست هي فقط من سيتأثر بهذا القرار,

Burada garip olan sensin Sally, o değil. Beyler, devam edin.
أنت الاستثناء هنا سالي ليست هي يا سادة كما كنتم

Senin işin de karını becermek ama becerdiğin kişi o değil öyle değil mi?
أنت تعمل لصالح زوجتك أليس كذلك؟ لكنها ليست هي التي تعاشرها أليس كذلك؟

Barınma işini batıran sensin o değil.
أنتِ من فشلتي بأخذ البيت ليست هي من فشلت

Babasının göremeyeceği bir yerde. Adib, güven bana, o değildi.
بمكان لا يراه الأب ، "أديب" ثق بي ليست هي

Açıkçası niyetler tek başına değildir. İşte burada, bu tarz uygulamalardan bir örnek daha.
وبوضوح، فإن النوايا ليست هي الشيء الوحيد هنا، إذا، هنا مثال آخر لأحد هذه التطبيقات.

O olmaz.O aileden değil.
ليست هي إنها ليست من العائلة

bunun için daha fazlasını zevkle giderdim, ama nedeni Bu değil.
بل سأكون سعيداً للذهاب أبعد من ذلك ولكنها ليست هي السبب

Bu da demek oluyor ki, emre itaatsizlik eden kişi o değilmiş.
هذا يعني أنها على الأرجح ليست هي التي عصت أوامر والدك

- Ne mi değil mi?
- هل هي أو ليست هي ماذا ؟

olmadığını söyleyemem Bu onlardan biri değil. En azından, değildi.
لكن ليست هذه احد مشاكلنا او على الاقل ليست هي