"ليست وظيفة" - Translation from Arabic to Turkish

    • iş değil
        
    • bir iş
        
    • işi değil
        
    • kariyer değil
        
    • iş olmadığını
        
    • bir uğraş değil
        
    İyi bir iş ücreti iyi, ama hayalimdeki iş değil. Open Subtitles إنها وظيفة جميلة، و دَخلُها جيّد، لكنّها ليست وظيفة أحلامي
    Bu şerifin yapacağı bir iş değil. Open Subtitles هذه ليست وظيفة الشريف ماذا لو عرفوا اني لم أمت ؟
    Benim için iyi bir iş değil çünkü bundan daha iyiyim ve daha iyi olduğumu siz de biliyorsunuz. Open Subtitles , ليست وظيفة جيدة لي لأنني أفضل من ذلك و أنت تعرف أني أفضل من ذلك
    Steve, bu düğün işleri bir erkeğin işi değil. Open Subtitles ستيف. مسألة تنظيم الزفاف هذه ليست وظيفة للرجال.
    Bana, hiçbir çıkarın olmadığı halde buradasın bu senin için bir kariyer değil ve sen bunun gelecekteki işin olmasını istemiyorsun demek mi istiyorsun? Open Subtitles أنت هنا فحسب و ناكراً لذاتك تماماً ، و تلك ليست وظيفة مناسبة لك ، و لا ترغب بأن تكون هذه وظيفتك ؟
    Benim için iyi bir iş değil çünkü bundan daha iyiyim ve daha iyi olduğumu siz de biliyorsunuz. Open Subtitles , ليست وظيفة جيدة لي لأنني أفضل من ذلك و أنت تعرف أني أفضل من ذلك
    Seninle çalışmayı seviyorum, ...bu benim hayalimdeki iş değil, ve ben-- Open Subtitles أحب العمل معكِ, و لكنّ هذه ليست وظيفة أحلامي
    Çok nadiren sıradan maddeyle etkileşime giren parçacıkları aramak acele edilecek bir iş değil. Open Subtitles إن البحث عن الجزيئات التي بصعوبة تتفاعل مع المادة العادية ليست وظيفة الغير صبورين
    Canım, eğer gerçek bir iş istiyorsan, ...yapabileceğin tonla iş var ama bizim yaptığımız bir iş değil. Open Subtitles إذا كنت تريد وظيفة حقيقية، ياعزيزي هناك اشياء كثيرة يمكنك فعلها ولكن ما نقوم به ليست وظيفة
    Süper bir iş değil fakat hep güzel şeyleri muhafızlar yapar. Open Subtitles إنها ليست وظيفة مبهرة... ولكن الحارس الجيد... يفعل أفضل ما يستطيع.
    Bayan Harmon, bu bir iş değil. Bana göre, buraya gelmek idamı ertelemek gibi. Open Subtitles يا سيّدة هارمون و هذه ليست وظيفة هذا وقتُ التنفيذ بالنسبة لي
    Başkan olmak kolay bir iş değil. Open Subtitles إنها ليست وظيفة سهلة أن تكون رئيس
    Bu onun için bir iş değil, bir savaş. Open Subtitles إنها ليست وظيفة بالنسبة له .. إنها حرب
    Kendi kendime dedim ki "Linda Lue, bu bir iş değil. Open Subtitles كان لابد أن أقول لنفسي , " ليندا ليو لندن , هذه ليست وظيفة.
    Pek hırslı bir iş değil, ama para biriktiriyorum. Open Subtitles نعم أعلم انها ليست وظيفة طموحة
    Dilencilikten farkı yok. Doğru dürüst bir iş değil. Open Subtitles انها أشبه بالتسول ليست وظيفة ملائمة
    Bu bir iş değil, arkadaşlar. Open Subtitles يا اصدقاء, انها ليست وظيفة فحسب
    Kimi rezil adamlar değişsin diye, sömürülmek, ele geçirilmek ve ağız dalaşına girmek kadınların işi değil Open Subtitles ليست وظيفة المرأة أن تستهلك وتغزا وتبص ليتطور الرجال
    Pek tavsiye edeceğim bir kariyer değil. Open Subtitles إنه ليست وظيفة أنصح بها
    Çok iyi bir iş olmadığını biliyorum ama ben ona yen bir iş bulmaya çalışıyorum. Open Subtitles حسناً؟ أعلم.. إنها ليست وظيفة عظيمة لكنني أحاول أن أحصل له على وظيفة أخرى
    Ama kör bile olsa bir evlat yetiştirmek, ömür boyu sürecek bir uğraş değil. Open Subtitles ولكن تربية إبناً مكفوفاً، ليست وظيفة نهائية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more