Evet ama buğday cidden çocuklar için hiç iyi değil. | Open Subtitles | أجل و لكن هذا ليسَ جيداً حقاً من أجل الأولاد.. |
Aile üyelerinden borç almak iyi değil çünkü dargınlıklara yol açıyor. | Open Subtitles | لاإنَّه ليسَ جيداً أن تقترضَ المال من أعضاءِ العائلة. لأنّهُ يسببُ الإستياءَ و الضغينة. تتذكر؟ |
Evet, iyi değil. | Open Subtitles | نعم ؛ ليسَ جيداً ؛ علينا إستخدام إعلان الديناصور |
Babam bir işte kalmak konusunda pek iyi değil ve annem kapana kısılmış hissediyor. | Open Subtitles | أنَ أبي ليسَ جيداً بالبقاء في العمل وأمي تشعُر بالتورط |
- Hiç de iyi değil. | Open Subtitles | حسناً , هذا ليسَ جيداً لهذه الدرجة. |
Bu hiç iyi değil. | Open Subtitles | ذلكَ ليسَ جيداً. |
Hiç iyi değil. | Open Subtitles | هذا ليسَ جيداً. |
Benim için iyi değil. | Open Subtitles | ليسَ لي , هذا ليسَ جيداً. |
Kesinlikle iyi değil. | Open Subtitles | بالتأكيد, هذا ليسَ جيداً |
- İkisi de iyi değil. | Open Subtitles | ليسَ جيداً في كلا الحالتين |
- Bu hiç iyi değil. | Open Subtitles | -هذا ليسَ جيداً |
- Bu hiç iyi değil. | Open Subtitles | - هذا ليسَ جيداً - |
İyi değil. | Open Subtitles | ليسَ جيداً. |
Bu hiç iyi değil. | Open Subtitles | هذا ليسَ جيداً |
Bu iyi değil. | Open Subtitles | هذا ليسَ جيداً |
- İyi değil. | Open Subtitles | ) - ليسَ جيداً - |
Bu iyi değil. | Open Subtitles | هذا ليسَ جيداً |