Açıkçası, yüksek tansiyon iyi değil. Sakin kalması gerekiyor. Stresi azaltın. | Open Subtitles | ارتفاع ضغط الدم ليس أمراً جيداً عليها التريث قليلاً وتخفيف التوتر |
Öyle bir köpeğin dışarıda olması iş için iyi değil. | Open Subtitles | جولان جرو كهذا في الأرجاء ليس أمراً جيداً لأعمالي. |
Demek istediğim iyi değil ama görev gücü yasal. | Open Subtitles | أعني ، هو ليس أمراً جيداً لكن فريق العمل يعمل بشكل قانوني |
Geç kalması iyi değil. | Open Subtitles | ليس أمراً جيداً تأخرها اليوم هكذا |
-Pita'ya bakmalısınız. Geç kalması iyi değil | Open Subtitles | ليس أمراً جيداً تأخرها اليوم هكذا |
Geç kalması iyi değil. | Open Subtitles | ليس أمراً جيداً تأخرها اليوم هكذا |
Bir aktris için hiç iyi değil. | Open Subtitles | وهذا ليس أمراً جيداً بالنسبة لممثلة |
Böyle benimle dolaşman iyi değil. Sen ormana aitsin. | Open Subtitles | هذا ليس أمراً جيداً أنت تنتمي للأدغال |
Aile hayatı için iyi değil. | Open Subtitles | ليس أمراً جيداً للحياة العائلية |
Bu iyi değil. Her telefonu açtığında onu görüyorsun ve... | Open Subtitles | هذا ليس أمراً جيداً ، فبكل مرةٍ انت تجيب على الهاتف ترى صورتها و... |
Burada kalman senin için iyi değil. | Open Subtitles | {\pos(192,250)} ليس أمراً جيداً أن تبقى هُنا |
Bu hiç iyi değil. | Open Subtitles | هذا ليس أمراً جيداً |
Bu iyi değil. | Open Subtitles | هذا ليس أمراً جيداً. |
İyi değil. | Open Subtitles | ليس أمراً جيداً |
Bu iyi değil. Hayır, hayır. | Open Subtitles | إنه ليس أمراً جيداً |
Bu hiç iyi değil. | Open Subtitles | هذا ليس أمراً جيداً |
Bu iyi değil. - Ne? | Open Subtitles | لا هذا ليس أمراً جيداً |
Bu hiç iyi değil. | Open Subtitles | هذا ليس أمراً جيداً |
- Bu hiç iyi değil. | Open Subtitles | هذا ليس أمراً جيداً |
Geri gidiyoruz, Lucifer. Bu iyi değil. | Open Subtitles | العودة إلى الخلف يا (لوسيفر) ، ليس أمراً جيداً |