O bir salak. O bir tatlı aptal ama korkak değil. | Open Subtitles | مغفل لطيف , لكنه ليس جباناً لا يمكنه الرحيل هكذا |
Ben sadece kamu hizmeti veren biriyim, ve bu adam... sadece bir korkak değil, aynı zamanda bir tecavüz ve iki cinayetten yargılanıyor. | Open Subtitles | أنا مجرد شخصٍ أقدم .. خدمة إجتماعيّة وهذا الرجل ، ليس جباناً فحسب . بل هو المشتبه بإغتصاب جنديّة، وقتل أخرين |
O hıyar, sevdiklerine bakıyor ve korkak değil. | Open Subtitles | ذالك "الأحمق" موجود في الجوار و هو ليس جباناً |
Ve bir korkak, ya da kaçak Ya da bir hırsız ya da tecavüzcü | Open Subtitles | و ليس جباناً أو هارباً أو لصاً أو مغتصباً |
Sonra, Korkak olmadığını kendisine kanıtlamak için bir adım ileri gider. | Open Subtitles | و فقط ليثبت لنفسه أنه ليس جباناً فقام بخطوة للأمام |
Kendini tutamıyor. Korkak olmadığını kanıtlamak zorunda. | Open Subtitles | لا يستطيع مقاومة الرغبة يريد إثبات أنّه ليس جباناً |
Hakkında konuştuğunuz kişi babam ve kendisi korkak değil. | Open Subtitles | هذا أبي الذي تتحدث عنه وهو ليس جباناً. |
Sonra bu iş Rooker'a döner... ve o bir korkak değil. | Open Subtitles | (إذن، فالأمرُ سيعودُ لٍـ (روكر وهو ليس جباناً |
O korkak değil. | Open Subtitles | ليس جباناً |
Bence gelen Ivan. Korkak olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | إنه أيفان أنا أعرف أنه ليس جباناً |