"ليس خطأها" - Translation from Arabic to Turkish

• Onun suçu değil
• onun hatası değil
• hatası değildi
• onun suçu değildi

Babasının yani babamın annemizi terk etmesi Onun suçu değil ki.
فكما تعلم, إنه ليس خطأها أن والدها.. والدي.. ترك والدتنا, صحيح؟

Onun suçu değil. Hormon replasman tedavisi görüyor. Acayip azıyor kadın.
هذا ليس خطأها ، إنها تحصل على العلاج بالهرمونات البديلة ، يجعلها مثتثارة بجنون

Toplumun uzun vadeli hafızasının, Japon balıklarıyla aynı olması Onun suçu değil.
انه ليس خطأها ان كان العامه سريعي النسيان

Evet, fakat Amanda öğrendi ki, bu sinirlenme hissi onun hatası değil.
حسنٌ لكن أماندا تعلمت أن هذا الشعور باللهفة ليس خطأها.

Hepsi onun hatası değil. Bende burnumu soktum.
انه ليس خطأها بالكامل لقد كنت فضولية نوعا ما

Ben'in seni daha çok sevmesi onun hatası değildi.
وأنه ليس خطأها كون " بن " فضلكِ عليها

Onun suçu değil ve belli ki sizin de suçunuz değil.
إنه ليس خطأها وبالتأكيد ليس خطأكما

Hâlâ dördüncü sınıfta olması Onun suçu değil.
ليس خطأها أنها مازالت في الصف الرابع

Onun suçu değil. Onu tutuklayamazsınız.
إنه ليس خطأها لا يمكنكم توقيفها

Üvey annenin ölmesi, Onun suçu değil.
ليس خطأها أن زوجة والدك قد توفيت

Bu Onun suçu değil. O bipolar.
ليس خطأها , انها بمريضة بثنائى القطب

Bu Onun suçu değil. Artık insan o!
ليس خطأها ,إنها بشرية الآن

Hop! Onun suçu değil bu, tamam mı?
ليس خطأها ، مفهوم ؟

Onun suçu değil.
لماذ اقول ذلك, هذا ليس خطأها

Onun suçu değil tabii. Sadece işini yapıyor.
هذا ليس خطأها فهي تؤدي عملها

Ağır ol bakalım. Bu Onun suçu değil.
هون عليك فهذا ليس خطأها

Onun suçu değil.
الأمر ليس خطأها

Elini suçlama. Bu onun hatası değil.
لا تنحي باللوم إلى يدك إنه ليس خطأها

Kaya kötü kadın değil. Orospu olması onun hatası değil.
كايا" سيئه لكنه ليس" خطأها فهي عاهر لعينه

Cumhuriyetçileri kullandı ama bu onun hatası değil.
لقد كان جمهوريا لكن هذا ليس خطأها

Annemin hatası değildi bu, adam çekilmez biriydi.
هذا ليس خطأها, إنه صعب المِراس!

- Baba, lütfen. onun suçu değildi. - Uzak dur.
أبي, من فضلك إنه ليس خطأها ابقي بعيده