"ليس خطأي" - Translation from Arabic to Turkish

    • benim suçum değil
        
    • benim hatam değil
        
    • Benim hatam değildi
        
    • benim suçum yok
        
    • benim kabahatim değil
        
    • Kabahat bende değil
        
    • Benim suçum değildi
        
    Ve ayrıca bu benim suçum değil, buna sen izin verdin. Open Subtitles إلى جانب ذلك , هذا ليس خطأي أنت من سمح بهذا
    Bu gezegende etten başka güzel yiyecek olmaması benim suçum değil! Open Subtitles ليس خطأي أنه لاشيء أفضل للأكل على هذا الكوكب إلا اللحم
    - Aynen. - Hep sonuncu olmak benim suçum değil. Open Subtitles ـ صحيح ـ ليس خطأي أننا في المركز الأخير دومًا
    İlk evlilik: Eşin gizli seks düşkünlüğü. benim hatam değil. Open Subtitles الزواج الأول , تبين أن زوجتي شاذة , ليس خطأي
    İnsanlara kendi hayatlarını kontrol edemeyeceklerni söyleyemezsin ki param yok, evim yok ve de bunların hiç biri benim hatam değil. Open Subtitles أنت لا تستطيع إخبار الناس بإنّهم ما عندهم سيطرة على حياتهم بأنّني ليس لي مال، لا بيت، وهو حتّى ليس خطأي.
    Bak gerçekten Benim hatam değildi. Arabayı bir arkdaştan ödünç aldık. Open Subtitles أنظر ان ذلك فعلاً ، ليس خطأي لقد إستعرناها من صديق
    Galler'deki "Tehlike! Patlayıcılar!" yazıları benim suçum değil. Open Subtitles ليس خطأي . أن لافتات التحذير مكتوبةٌ بالإنجليزية
    Buttle'ın raporunda kalbinin iyi olmadığının yazmaması benim suçum değil. Open Subtitles ليس خطأي أن حالة قلب باتل لم تكن مذكورة في ملف تاتل
    Evet, ama... benim suçum değil. Open Subtitles أجل, لكنّه ليس خطأي, لقد ارادوا مني الشعور كفرد من العائلة.
    Tabii kalp kırıcı bir olay ama benim suçum değil. Open Subtitles ل يعني، بالتأكيد، بل هو مفجع بطريقتها الخاصة، ولكنه ليس خطأي.
    Bu kelimelerin beni rahatsız etmesi benim suçum değil. Open Subtitles ليس خطأي أن الكلام البذيء يجعلني غير مرتاحة خطأ من؟
    Galler'deki "Tehlike! Patlayıcılar!" yazıları benim suçum değil. Open Subtitles ليس خطأي . أن لافتات التحذير مكتوبةٌ بالإنجليزية
    Hayır. Bu benim hatam değil. Duygularım varsa ne yapayım? Open Subtitles كلا ، ليس خطأي لو أني اصبح لدي تلك المشاعر
    -İyi de bu benim hatam değil. Kumsalda bana bağırma! Open Subtitles ان هذا ليس خطأي لا تصرخ فى وجهى على الشاطيء
    Mary Harrison'ın yemek tabağı kadar... bir IQ'ye sahip olması benim hatam değil. Harrison'ın sanatı tükettiğini ortaya çıkarmak istiyorum. Open Subtitles انه ليس خطأي هذه ماري هاريسن أنا كُنْتُ سَأَكتشفُ ذلك تَخلّصَ هاريسن مِنْ الفَنِّ.
    Dikkatli davranmamanız benim hatam değil. Open Subtitles ليس خطأي كنت الأخضر أيضا على الفور الذيل.
    Senin hakkında yanlış bir izlenime kapıldıysam, bu benim hatam değil. Open Subtitles إن كان لدى انطباع سيىء تجاهك فذاك ليس خطأي
    Dostum, çocuğun babasının sevkiyatı Çin'e saklaması benim hatam değil. Open Subtitles ليس خطأي أن والد الطفل أخفى الشحنة في الصين
    Gerçek kurşun konulması, Benim hatam değildi. Open Subtitles إنهُ ليس خطأي أنهُ بدل أحدهم الخرطوشة الفارغة برصاصة حقيقية
    Kızmadan önce bilmeni istiyorum bu Benim hatam değildi. Open Subtitles قبل أن تغضب، أريدك أن تعلم أن هذا ليس خطأي
    Deterjan ödünç alamaz mıyım? Bana pis kokan Amy demeye başlarlarsa benim suçum yok, diyeceğim. Open Subtitles عندما يلقبونني بآمي القذرة " فسأقول "ليس خطأي
    Seni konuşurken dinlememiş olmam benim kabahatim değil. Open Subtitles أنه ليس خطأي أنني لا أسمعك عندما تتكلم
    Kabahat bende değil. Open Subtitles ليس خطأي.
    Benim suçum değildi. Open Subtitles .إنه ليس خطأي .لا نريد رؤية وجهك مرة أخرى هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more