"ليس رجلاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • adam değil
        
    • biri değil
        
    • adam değildir
        
    • insan değil
        
    • erkek değil
        
    • bir adam değildi
        
    • birisi değil
        
    • biri değildir
        
    • erkek değildir
        
    O politik bir adam değil, fakat bu aldatıcı görünüşün altında o bize demokrasi kurumunu yükseltebileceğimiz bir yer verdi. TED إنه ليس رجلاً سياسياً، و لكنه بهذا الرداء أعطانا مؤسسة للديمقراطية في بلدنا، و من هنا نستطيع أن ننمو و نتطور.
    Korktuğun için özür dileyeceksen, adam değil, bir çocuksun. Open Subtitles إذا كنت ستعتذر لأنك خائف فستكون طفلاً و ليس رجلاً
    Hayran olduğum mucit zengin biri değil, ya da ünlü biri ya da çok zeki biri değil. Open Subtitles المخترع الذي أحترمه ليس رجلاً ثرياً، ولا هو مشهور ولا حتى ذكي.
    Tanrım, kocam mükemmel biri değil ama kibar ve dürüst. Open Subtitles يا إلهي ، زوجي ليس رجلاً مثالي لكنه رجل لطيف ومحترم
    Kötü bir adam değildir o. Beni kurtarırsa yaptığı kötü şeylerin bir anlamı olmayacağını düşünüyor. Open Subtitles إنه ليس رجلاً شريراً، يعتقد أن خير إنقاذي
    Orada bizi bekleyen bir şey var, ve o bir insan değil. Open Subtitles هناك شيئاً ما ينتظرنا هناك و ليس رجلاً
    Diyelim ki karşınızda bir Yahudi var, bir kadın ya da bir erkek değil, bir çocuk. Open Subtitles دعنا نقول أنه كان يهودىّ أمامك ليس رجلاً ، بل إمرأة أو طفلاً
    Dedektif raporunuz ile uyuşmazlık varsa özür dilerim fakat Jack ve bana saldıran bir adam değildi! Open Subtitles أعتذر لو اختلفت مع تقريرِكَ ايها المفتش لكن الذي هاجمنا أنا وجاك ليس رجلاً
    Bir adam tanıyorum. adam değil de, iblis. Open Subtitles أعرف ذلك الرجل جيداً , ليس رجلاً ولكنه أكثر من كونه شيطاني كثيراً
    Eğer biraz geleceği görebilseydiniz, benim sadece bir adam değil... devletin ve geleceğin ta kendisi olduğumu da anlardınız. Open Subtitles لو كنتم تتمتعون بالبصيرة كما تتمتعون بالبصر كنتم ستميزون بي ليس رجلاً فقط بل مؤسسة والمستقبل أيضاً
    Ben çözmek zorundayım ve buna rağmen, o gerçekten kötü bir adam değil. Open Subtitles علي أن أحل الأمر بنفسي كما أنه ليس رجلاً سيئاً
    O kimsenin önünde duracak tipte bir adam değil. Open Subtitles وقال إنه ليس رجلاً من النوع الذي يمكنه أن يواجه أمام أي أحد
    Bu damarları tıkalı ve kalbi büyümüş şişman bir adam değil. Open Subtitles إنه ليس رجلاً سميناً لديه شرايين مليئة بتشوهات سطحية و قلب متورم
    Bu adam iyi biri değil. İyi bir adam başkasının kafasında delik açmaz. Open Subtitles هذا ليس رجلاً طيباً الرجل الطيب لا يحدث ثقباً في رأس رجل
    Boyunu aşan bir işe girmişti. Kötü biri değil. Open Subtitles كان الموقف يفوق إستيعابه فحسب ليس رجلاً شريراً.
    Profesyonel biri değil ve ticaretle uğraşmıyor. Open Subtitles هو ليس رجلاً محترفاً و لا رجل تجارة
    Bilgi cephanedir ve McGantry silahsız biri değil. Open Subtitles المعلومات ذخيرة و " ماكجانتري " ليس رجلاً تلتقيه وأنت غير مسلح
    Onu geri istiyorum, Bay Poirot. O, kötü bir adam değildir. Open Subtitles "أنا أريده أن يعود فقط يا سيد "بوارو فهو ليس رجلاً شريراً
    Evet, ama Süpermen sıradan bir insan değil ki. Open Subtitles نعم ، ولكن سوبرمان ليس رجلاً عادى
    Bu çocuk sadece bir erkek değil, erkeğinde erkeği. Open Subtitles ذلك الفتى ليس رجلاً فحسب وإنما شديد الرجولة.
    Sadece zayıf bir adam değildi. Open Subtitles ليس رجلاً نحيلاً، إنتبهوا نسبياً نحيلاً
    Fena birisi değil, ancak şok geçiriyor. Onu anlamamız gerekiyor. Open Subtitles ، إنه ليس رجلاً شريراً ، ولكنه تحت تأثير صدمة يجب أن نتفهم ذلك
    Belki kendi ayakları üzerinde durabilecek biri değildir, ama beni de ekmez. Open Subtitles ربّما ليس رجلاً بما يكفي ليدعم نفسه، ولكنه لن يُشي بي أيضاً.
    Gene alındın. Elinden iş gelmeyen erkek, erkek değildir. Open Subtitles الرجل الذي لا يستطيع التعامل مع ألعدد و الأدوات ليس رجلاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more