Bu kelepçe takabileceğiniz bir şey değil. | Open Subtitles | هذا ليس شيءا أنت يمكن أن تضع في الأصفاد. |
Hasta olsam bile, bu bir gecede olmuş bir şey değil. | Open Subtitles | حتى إذا أنا مريض، هو ليس شيءا ذلك الحادث ليلا. |
Bu her gün görebileceğiniz bir şey değil. | Open Subtitles | هو ليس شيءا ترى كل يوم الإسبوع. |
Bu iyi bir şey değil. - Neden? | Open Subtitles | أنا يمكن أن أخبرك، ذلك ليس شيءا عظيما. |
Bu insanların söylediği bir şey değil. | Open Subtitles | ذلك ليس شيءا فعليا الناس يقولون. |
Uyanır uyanmaz seyredilecek bir şey değil bu. | Open Subtitles | ليس شيءا تريد الإستيقاظ على. -... ويقترح هو لربما سرق. |
Annenin senin burada kalmanı istemesi de yeni bir şey değil. | Open Subtitles | أمّك تريدك أن تبقى ليس شيءا جديد . |
Hayır, bir şey değil. | Open Subtitles | لا، ليس شيءا. |