"ليس عادل" - Translation from Arabic to Turkish

    • adil değil
        
    • Haksızlık
        
    • doğru değil
        
    • hiç adil
        
    • hiç âdil değil
        
    - Bu doğru. - Ama çok da adil değil. Open Subtitles ـ هذا صحيح ـ لكنه ليس عادل بالضبط , صحيح؟
    adil değil biliyorum ama hırs erkeklerde daha iyi duruyor. Open Subtitles أعلم أنه ليس عادل لكن الطموح يبدوا أفضل على الرجال
    Bu hiç adil değil. Open Subtitles هذا ليس عادل الدرسالذييجبأننتعلمهمنهذا ..
    Bu yaptığın, Haksızlık. Open Subtitles و جعلنا هذا كأننا ألعوبة أمام الآخرين و هذا ليس عادل
    Bu da yasalara uyan insanlar için Haksızlık demektir. Open Subtitles هذا ليس عادل للمواطنين الملتزمين بالقانون
    Dava açabilirsin, Bu doğru değil. Open Subtitles يجب أن ترفع قضيه هذا ليس عادل .
    Ama bu adil değil. Bir anlık zayıflıktı. Open Subtitles أجل،لكن ذلك ليس عادل لقد كان في لحظة ضعف
    adil değil. Herkese yardım ettim, çalıştım. Open Subtitles هذا ليس عادل هيوستن , لقد تدربت , ساعدت الجميع
    Bu adil değil, pis herif. Cehennemde beni yalnız mı bırakacaksın? Open Subtitles هذا ليس عادل ، انت سيء جداً سوف تجعلني احترق في الجحيم وحدي؟
    - Hayır, ben buradayken olmaz. Carl nerede? - Bu hiç adil değil Carl. Open Subtitles لا لم يفعل ليس و أنا هنا أين كارل ؟ هذا ليس عادل يا كارل
    Ve senin için henüz hazır olmadan Paige gibi bir kadının aşkını kazanmaya çalışmak bencilce ve yanlış. Onun için de adil değil. Open Subtitles وبالنسبة لك أن تحاول الفوز بحب إمرأة مثل بايج قبل أن تستعد فهذه أنانية وخطأ وهو ليس عادل بالنسبة لها
    - Dört kişi. Bu adil değil Open Subtitles اسحب هذا إلى أعلى انتظر هذا ليس عادل
    Bu Frank için adil değil, bebekler için de adil değil.. Open Subtitles انه ليس عادل لفرانك و ليس عادل للأطفال
    Yalnızlığı devam ediyor ve bu adil değil. Open Subtitles هي تمرّ بهذه الوحدة وهذا ليس عادل
    Ayrıca sana bir şey söyleyeyim, bu hiç adil değil. Open Subtitles . و أنا أريد أن أخبرك شئ ، هذا ليس عادل
    BU adil değil! Open Subtitles وتبدأ التحدث عن مشاعري ذلك ليس عادل
    Bu onun için adil değil, ...gerçekten değil. Open Subtitles ليس عادلاٌ لها أنه حقاً ليس عادل
    Düşündüğüm bir şey yüzünden beni yargılayıp bir kenara atman Haksızlık. Open Subtitles -أعلم ليس عادل أن تحكمي علي وتبعدينني -بسبب شيء فكرت به
    - Çocuklara Haksızlık olmaz mı? Open Subtitles هذا ليس عادل اليهم, الا تظنى ذلك؟ اطفال؟
    -Bu doğru değil. -Ne için? Open Subtitles . ذلك ليس عادل و لفعل ماذا ؟
    Ben bazı şeylere çok uğraşırken senin hemen ayağına gelmesi hiç adil eğil. Open Subtitles تعلم، انه ليس عادل بأن اعمل بجد لهذه الاشياء وتأتي لك جدا بسهل.
    Bu hiç âdil değil, o çok etkileyici. Open Subtitles . ذلك ليس عادل ، هو رائع جدا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more