"ليس عليك أن تفعل" - Translation from Arabic to Turkish

    • yapmak zorunda değilsin
        
    • yapmana gerek yok
        
    • Hiç gerek yok
        
    • yapman gerekmiyor
        
    • yapman gerekmez
        
    • yapmamalısın
        
    • yapmaya mecbur değilsin
        
    yapmak zorunda değilsin. Sen bana sadece biraz numune ver. Open Subtitles ليس عليك أن تفعل أى شىء فقط أحضر لى عينة
    - Tabii. İçine sinmeyen hiçbir şeyi yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles بالطبع، ليس عليك أن تفعل أي شيء لستَ مرتاحا حياله
    Onların sana söylediği her şeyi yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles تعرف، ليس عليك أن تفعل دائماً ما يقولونه لك
    Hiçbir şey yapmana gerek yok. Open Subtitles ليس عليك أن تأتي إلى التكريم ليس عليك أن تفعل أي شيء لا تريده
    İyi biri olmak için bunu yapmana gerek yok. Open Subtitles ليس عليك أن تفعل هذا لتكون إنساناً جيداً
    Hiç gerek yok, canım. Open Subtitles عزيزي ، ليس عليك أن تفعل هذه الأشياء
    Aynı şeyi senin de yapman gerekmiyor. Biliyorsun değil mi? Open Subtitles ليس عليك أن تفعل نفس الشي أنت تعلم ذلك , أليس كذلك؟
    Bunu yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles ليس عليك أن تفعل هذا من أجلي أعلم أنك قلت أنك ستقدم لي خدمة
    Bunu yapmak zorunda değilsin Harry, kendini çok fazla... Open Subtitles ليس عليك أن تفعل هاذا هاري ليس عليك أن تدفع نفسك إلى الكابل
    İstemediğin hiçbir şeyi yapmak zorunda değilsin, tamam mı? Open Subtitles ليس عليك أن تفعل أي شيء لا تريد فعله، حسناً؟
    Yapmak istemediğin hiçbir şeyi yapmak zorunda değilsin, tamam mı? Open Subtitles حسناً, ليس عليك أن تفعل شيئاً لاتُريد فعلَه
    İstemediğin bir şeyi yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles ليس عليك أن تفعل أي شيء إذا كنت لا ترغب في ذلك
    Kahraman olmak için büyük şeyler yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles لكي تصبح بطلاً، ليس عليك أن تفعل شيئاً كبيراً
    - Bunu yapmak zorunda değilsin. - Zorunda değilim ama yapacağım. Open Subtitles ليس عليك أن تفعل ذلك - لا يفترض أن أفعل ذلك , لكنى سأفعله -
    Bunu yapmak zorunda değilsin biliyorsun değil mi? Open Subtitles ليس عليك أن تفعل هذا ، أنت تعلم
    Raj,ne demeye çalıştığını biliyorum ama bunu yapmak zorunda değilsin yeterli olduğunu bildiğin zaman Open Subtitles "راج " ، أعرف ما تحاول قوله ، ولكن ليس عليك أن تفعل هذا حتى تدرك أن هذا يكفيني
    Biliyorsun, eğer istemiyorsan bunu yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles ليس عليك أن تفعل هذا إن لم تكن تريد.
    - Hiçbir şey yapmana gerek yok. İstersen bunların hepsi bir gün senin olabilir, onu göstermek istedim sana. Open Subtitles لا شيء، ليس عليك أن تفعل شيئا، أريد أن أريك ما سيكون لك يوما ما إن أردته
    - Bunu yapmana gerek yok. Open Subtitles ذلك ما سوف أفعله - ليس عليك أن تفعل ذلك -
    Daha önce nasıl oynadığını gördüm dostum. Böyle yapmana gerek yok. Open Subtitles رأيتك تلعب من قبل ليس عليك أن تفعل هذا
    Seni partiye geri götüreyim. Hayır, buna Hiç gerek yok. Open Subtitles دعيني أتمشى معك إلى الحفل - ليس عليك أن تفعل ذلك -
    - Lütfen... Lütfen, bunu yapman gerekmiyor. Open Subtitles أرجوك أرجوك , ليس عليك أن تفعل هذا
    Bunu yapman gerekmez. Bir iş bulacağım. Open Subtitles ليس عليك أن تفعل ذلك سوف أحصل على عمل
    Pekala, yapmamalısın. Open Subtitles حسنا, و لكن ليس عليك أن تفعل ذلك
    Bak... Bunu yapmaya mecbur değilsin. Open Subtitles إنصت , ليس عليك أن تفعل هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more