"ليس عليك القلق" - Translation from Arabic to Turkish

    • endişelenmene gerek yok
        
    • endişe etmene gerek yok
        
    • endişelenmek zorunda değilsin
        
    • endişelenme
        
    • dert etmenize gerek yok
        
    • endişelenmen gerekmiyor
        
    • endişelenmemiz gerekmiyor
        
    Teşekkür ederim, ama endişelenmene gerek yok. Ben iyiyim. Pekâlâ, ister inan ister inanma, ama burada çalışmana sevindim. Open Subtitles شكرا لك, ولكن فعلاً ليس عليك القلق, أنا بخير
    Ama artık endişelenmene gerek yok, dostum! Open Subtitles ليس عليك القلق بخصوص هذا بعداً الآن، يا صديقي
    Ama bunun için endişelenmene gerek yok. Bunu halletmek bizim işimiz. Open Subtitles لسنا متأكدين من ذلك بعد , لكن ليس عليك القلق بشأن ذلك
    Bak, endişe etmene gerek yok bu iş bittiği zaman hiç önemi kalmayacak. Open Subtitles ليس عليك القلق حيال الأمر متى ما عقدت الصفقة لن يهم شيئاً من ذلك
    En azından artık peşinden koşmam hakkında endişelenmek zorunda değilsin. Open Subtitles على الأقـل ليس عليك القلق مـن مطـاردتـي لك بعـد الآن
    Ama endişelenme, çünkü şu andan itibaren, artık etrafında olup sana acı çektirmeyeceğim. Open Subtitles لكن ليس عليك القلق لأن منذ الآن، لن أكون بالجوار لأتسبب لك بمكروه
    Bu konuyu dert etmenize gerek yok. Open Subtitles ليس عليك القلق بشأن هذا
    Neyse ki bu dizi ölçülü olduğundan sansür konusunda endişelenmen gerekmiyor, Tabi, gündüz yayınlanıyor sonuçta. Open Subtitles من حسن الحظ ليس عليك القلق بخصوص الرقابة بالمسلسل لأنه وديع. بالطبع، إنه برنامج نهاريّ.
    Kimliğin olmamasının iyi yanı, kimlikli olaylar konusunda endişelenmemiz gerekmiyor. Open Subtitles الشيئ الجيد في عدم امتلاكك لها هو انه ليس عليك القلق حول ديونها
    Alan, endişelenmene gerek yok. Open Subtitles ألن, ليس عليك القلق انتا تفكر عن شارلي القديم,
    Artık Suzie ile görüşmeyeceğimi bilmeni isterim artık endişelenmene gerek yok. Open Subtitles كنت فقط اريد ان اقول لك اني لن ارى سوزي بعد الان لذا ليس عليك القلق
    Böyle bir şeyi asla yapmam. Bunun için endişelenmene gerek yok. Open Subtitles لم أكـن لأفعـل شيئـاً كهذا ليس عليك القلق بشأن هذا
    Önceden söylemem gerekirdi ama endişelenmene gerek yok. Open Subtitles كان علي أن أخبرك بالحقيقه منذ قبل لكن ليس عليك القلق على مالكوم
    Baba, bir daha beni kaybedeceğine dair endişelenmene gerek yok, tamam mı? Open Subtitles أبي، ليس عليك القلق حيال فقداني مجددا، مفهوم ؟
    Tehlikede olduğumu ya da aklımı kaybettiğimi düşünüp endişelenmene gerek yok. Open Subtitles "ليس عليك القلق بأنني قد أكون بخطر "أو قد جن جنوني
    endişelenmene gerek yok tamam mı? Open Subtitles مع معالِجَة النُطق , صحيح ؟ لكن ليس عليك القلق حول ذلك , أليس كذلك ؟
    Ellerin ya da sihir konusunda endişelenmene gerek yok. Open Subtitles حسنا ، ليس عليك القلق حول يديك أو السحر على الإطلاق
    O yüzden artık endişelenmene gerek yok. Open Subtitles لذا ليس عليك القلق بشأن أي شيء
    Bunu için endişe etmene gerek yok, tamam mı? Open Subtitles ليس عليك القلق حيال ذلك، حسناً؟
    Fakat burada, bunlar için endişelenmek zorunda değilsin. Open Subtitles لكن . هنا . ليس عليك القلق من هذه الاشياء
    Ama hazırlık sınıfın hakkında endişelenme. Open Subtitles لكن ليس عليك القلق حول فصول المستوى المتقدم
    - Bu konuyu da dert etmenize gerek yok. Open Subtitles - ليس عليك القلق بشأن هذا أيضاً -
    David'in ölümüyle, seninle yaptığı telefon görüşmesi arasında bir bağlantı olduğu hususunda endişelenmen gerekmiyor. Open Subtitles ... ليس عليك القلق حول وجود إرتباط ما بين موت دايفيد بالمر و المحادثة التى جمعتكما سوياً
    Kimliğinin olmamasının iyi yanı ise, kimlik hırsızlığı konusunda endişelenmemiz gerekmiyor. Open Subtitles الشيئ الجيد في عدم امتلاكك لها هو انه ليس عليك القلق حول ديونها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more