"ليس عليك القيام" - Translation from Arabic to Turkish

    • yapmak zorunda değilsin
        
    • yapmana gerek yok
        
    • yapman gerekmiyor
        
    • yapmanıza gerek yok
        
    • yapmak zorunda değilsiniz
        
    • yapmanıza gerek yoktu
        
    • yapmak zorunda değildin
        
    yapmak zorunda değilsin. Benim öleceğimi sandın. Open Subtitles ليس عليك القيام بذلك انت ظننت باني سأموت
    Bir şey yapmak zorunda değilsin. Misafirlerim çok eğlencelidir. Open Subtitles ليس عليك القيام بشيئ ضيوفي مسليّين للغاية.
    Bu hesapları şu anda yapmak zorunda değilsin. - Bugün izin yap. Open Subtitles ، ليس عليك القيام بالحسابات الآن خذ اليوم إجازة
    Bunu tek başına yapmana gerek yok. Open Subtitles التصرف المتحفظ هذا ليس ضروري ليس عليك القيام بهذا بعد الآن
    Biliyorsun tatlım, aslında bunu yapman gerekmiyor. Open Subtitles أتعلم يا عزيزي, ليس عليك القيام بهذا
    Bunu yapmak zorunda değilsin. Hiç biriniz değilsiniz. Open Subtitles ليس عليك القيام بذلك ولا أحد منكم عليه القيام بذلك
    Bunu yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles الأمر على ما يرام حقاً ليس عليك القيام بذلك
    Bunu yapmak zorunda değilsin, biliyorsun. Open Subtitles ليس عليك القيام بذلك ، تعرف ذلك
    Joe, bunu yapmak zorunda değilsin, biliyorsun. Open Subtitles جو ، ليس عليك القيام بذلك كما تعلم
    Hannah, çaba göstermen güzel ama bunu yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles أنظري، هانا، جميل منك المحاولة ولكن ليس عليك... ليس عليك القيام بذلك
    Hayır Daniel. yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles لا ، دانيال ، ليس عليك القيام بذلك
    Bud, bunu yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles باد , ليس عليك القيام بهذا
    Bak, bunu yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles انظري، ليس عليك القيام بذلك
    Bunu yapmak zorunda değilsin, Tamam mı? Open Subtitles ليس عليك القيام بذلك، حسناً؟
    Sadece benim için bunu yapmana gerek yok. Open Subtitles حسناً، ليس عليك القيام بهذا من أجلي وحدي
    Bunu yapmana gerek yok. Uslu olacağım. Çok uslu. Open Subtitles ليس عليك القيام بهذا ساحسن التصرف ، سأكون جيدة
    Bunu yapmana gerek yok tamam mı? Open Subtitles ليس عليك القيام بذلك , حسناً ؟
    Bunu yapman gerekmiyor. Open Subtitles واضح انه يريدني ليس عليك القيام بهذا -
    Bunu yapmanıza gerek yok. Kendi kendimi dışarı atabilirim. Open Subtitles ليس عليك القيام بذلك، يمكنني أن أرمي نفسي
    - Bunu yapmak zorunda değilsiniz, efendim. - Dün gece Kern ile konuştum. Open Subtitles ليس عليك القيام بذلك، يا سيدي لقد تحدثت مع كيرن الليلة الماضية
    Bunu yapmanıza gerek yoktu. Open Subtitles ليس عليك القيام بذلك
    Bunu yapmak zorunda değildin. Babamı tanımıyordun bile. Open Subtitles ليس عليك القيام بهذا، حتى أنك لم تعرف أبي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more