"ليس عليك قول" - Translation from Arabic to Turkish

• söylemek zorunda değilsin
• söylemene gerek yok
• demene gerek yok
• söylemek zorunda değilsiniz
• demek zorunda değilsin

- Hiçbir şey söylemek zorunda değilsin. - Arkadaşım ama.
ليس عليك قول أي شيء على الإطلاق إنها صديقتي

- Hiçbir şey söylemek zorunda değilsin.
قومي بارجاعة مرة اخرى، مارجو ليس عليك قول أي شيء

Bir şey söylemek zorunda değilsin, sadece dinle.
ليس عليك قول أي شيء فقط انصت لي

Bana böyle şeyler söylemene gerek yok, tamam mı? - Mektubumu aldın mı?
توقفِ, تعلمي انه ليس عليك قول هذا لي , حسنآ؟

Bir şey söylemene gerek yok, dinle yeter.
ليس عليك قول اي شيء فقط اسمعني

Bir şey demene gerek yok.
ليس عليك قول شىء فقط أخرس

söylemek zorunda değilsin.
ليس عليك قول ذلك

Phoebe böyle söylemek zorunda değilsin.
ليس عليك قول ذلك

Bir şey söylemek zorunda değilsin canım.
ليس عليك قول أي شيء يا عزيزتي

Ona birşey söylemek zorunda değilsin. Gary Coleman bana bir iyilik boçluydu.
ليس عليك قول أي شيء (غاري كوليمان) ، يدين لي بخدمة

Bize bir isim söylemek zorunda değilsin.
والآن ليس عليك قول إسم

bir şey söylemek zorunda değilsin, baba.
ليس عليك قول شيئ , ابي

Ona hiçbir şey söylemek zorunda değilsin.
ليس عليك قول أي شيء له

Hiçbir şey söylemek zorunda değilsin.
ليس عليك قول أيّ شيء

söylemene gerek yok. Ne yaptığımı biliyorum.
ليس عليك قول ذلك لي أعرف ماذا فعلت

Bir şey söylemene gerek yok.
ليس عليك قول اي شيء أعلم

söylemene gerek yok
ليس عليك قول هذا

Bir şey söylemene gerek yok.
ليس عليك قول أي شئ

Bir şey söylemene gerek yok. Üzüldün, biliyorum.
ليس عليك قول شيء أنت آسف أعلم

Bir şey demene gerek yok.
ليس عليك قول شيء

Bir şey söylemek zorunda değilsiniz, fakat söylemediğiniz bir şeyi mahkemede kullanırsanız şayet bu savunmanıza gölge düşürebilir.
ليس عليك قول شيء دون مدعي عام لا تذكر شيئاً إلا في المحكمة

Şimdi, senin hiçbir şey demek zorunda değilsin.
الان , ليس عليك قول اي شئ.