| İş hakkında konuşmak zorunda değiliz. Her şeyi konuşabiliriz. | Open Subtitles | ليس علينا التحدث عن العمل تحدثي عن اي شيء |
| Biliyorsun, istemiyorsan konuşmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | إذاً، تعرفين ليس علينا التحدث إن لم ترغبي بذلك |
| Her yalnız kalışımızda çocuklarım hakkında konuşmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | تعلمين، ليس علينا التحدث دائما عن الأطفال عندما نكون لوحدنا. |
| Aslında var ya, bu konuda konuşmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | أتعلمين ماذا؟ ليس علينا التحدث عن ذلك. |
| Ama 3 gün daha konuşmamamız gerekiyor ve avukatım yanımda değil, o yüzden... | Open Subtitles | ولكن ليس علينا التحدث قبل 3 ايام وليس معي محاميّ الآن اذا |
| Hayatım, her gün konuşmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | عزيزتي, ليس علينا التحدث كل يوم. |
| - Bunu konuşmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | ليس علينا التحدث حول ذلك أتفق معكِ |
| İmkansız. Annenle konuşmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | مستحيل ليس علينا التحدث مع والدتك |
| Neyse, adından konuşmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | ليس علينا التحدث بشأن ذلك ، اسمك |
| konuşmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | ليس علينا التحدث. |
| Bu konuyu konuşmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | ليس علينا التحدث بشأن ذلك. |
| Ama 3 gün daha konuşmamamız gerekiyor ve avukatım yanımda değil, o yüzden... | Open Subtitles | ولكن ليس علينا التحدث قبل 3 ايام وليس معي محاميّ الآن اذا |