"ليس علينا الذهاب" - Translation from Arabic to Turkish

    • gitmek zorunda değiliz
        
    • gitmemize gerek yok
        
    • gitmemiz gerekmiyor
        
    • gitmemize gerek kalmadı
        
    Sanırım artık kiliseye gitmek zorunda değiliz. Open Subtitles أعتقد أن هذا يعني أنه ليس علينا الذهاب إلى الكنيسة بعد الآن
    Pekala, dinle, eğer istemiyorsan bugün gitmek zorunda değiliz. Open Subtitles حسنا . ليس علينا الذهاب اليوم إذا كنتي لا تريدي ذلك
    Dinle, eğer istemiyorsan bugün gitmek zorunda değiliz. Open Subtitles اسمعي . ليس علينا الذهاب اليوم إذا كنتي لا تريدي ذلك
    Sonrasında bir yere gitmemize gerek yok. Böyle iyi. Open Subtitles ليس علينا الذهاب لأي مكان بعدها
    Hiçbir yere gitmemize gerek yok. Open Subtitles ليس علينا الذهاب إلى أي مكان.
    Dinle, istemiyorsan bugün gitmemiz gerekmiyor. Open Subtitles حسنا . ليس علينا الذهاب اليوم إذا كنتي لا تريدي ذلك
    Alışveriş merkezine gitmemize gerek kalmadı. Open Subtitles اذا ليس علينا الذهاب للمركز التجاري معاً ؟
    Gerçi daha birkaç ay var ama istemiyorsan gitmek zorunda değiliz. Open Subtitles . انها ليست قبل شهرين .ليس علينا الذهاب اذا كنت لا تريدين ذالك ؟
    Dünya'ya gitmek zorunda değiliz ama değil mi? Open Subtitles ولكن ليس علينا الذهاب إلى الأرض، أليس كذلك؟
    Veri gücünün kilidini açmak istiyorsak, totaliter bir rejimin Orwell görüşüne, değersiz bir geleceğin bir Huxley görüşüne ya da her ikisinin korkunç karışımlarına körü körüne gitmek zorunda değiliz. TED لذلك إذا أردنا أن نفتح قوة البيانات، ليس علينا الذهاب بطريقة عمياء إلى رؤية أورويل في المستقبل الشمولي أو رؤية هكسلي لعالم ساذج، أو خليط مروع بين الأثنين.
    Bu akşam Fratelli'ye gitmek zorunda değiliz. Open Subtitles تعلمين ، ليس علينا الذهاب فرتليز الليلة
    gitmek zorunda değiliz. Open Subtitles ليس علينا الذهاب
    - gitmek zorunda değiliz. - Gideceğiz. Open Subtitles ليس علينا الذهاب - صدقيني نحن ذاهبون -
    Hayır, herhangi bir yere gitmemize gerek yok. Open Subtitles ليس علينا الذهاب لإي مكان
    Oh, Kepner'in düğününe gitmemize gerek yok. Open Subtitles -هيا . ليس علينا الذهاب لزفاف (كيبنر).
    Dinle, istemiyorsan bugün gitmemiz gerekmiyor. Open Subtitles اسمعي . ليس علينا الذهاب اليوم إذا كنتي لا تريدي ذلك
    - Hayır, gitmemiz gerekmiyor. - Gitmeniz gerekmez. Open Subtitles لا ، لا ليس علينا الذهاب ليس عليكم الذهاب
    gitmemiz gerekmiyor. Open Subtitles أوه ليس علينا الذهاب
    Harikasın. Teşekkürler. Ama gitmemize gerek kalmadı. Open Subtitles أنت مذهلة، شكراً لك لكن ليس علينا الذهاب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more