"ليس عليه أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • zorunda değil
        
    • gerekmiyor
        
    Saati 3 Mark'tan İngilizce dersleri vermek zorunda değil. Open Subtitles ليس عليه أن يعطي دروس في اللغة الانجليزيه من أجل 3مارك في الساعة إنه غني
    Telleri vidalamak zorunda değil hatta çelik bir boru da kullanmayabilir ve bunları yapmazsa tamamiyle güvenli bir hale gelebilir ama bomba ölümcül olmaz. Open Subtitles ليس عليه أن يستخدم أغطية خيطية وليس عليه أن يستخدم حتّى أنبوباً فولاذياً وسوف تكون
    Fiziksel birşeyler olmak zorunda değil. Sadece onun yanında olmak istiyorum. Open Subtitles ليس عليه أن يكون تواصل جسدي أريد أن أكون قريبة منه وحسب
    Bilmek zorunda değil. Burası gerçekten bir lise. Open Subtitles ليس عليه أن يعرف أبداً فهذه المدرسه حقاً مليئة بالروعه
    Bu güzel olan kısım -- inanması gerekmiyor. TED وهذا هو الجزء الجيد، ليس عليه أن يصدقني.
    Karakter yarışını kazanmak zorunda değil. Open Subtitles وهو ليس عليه أن يفوز في أي مسابقة للشخصية
    Ama var olmak zorunda değil. TED لكن ليس عليه أن يكون موجودًا.
    Ve o kapıyı kimseye açmak zorunda değil. Open Subtitles و هو ليس عليه أن يفتح ذاك الباب لأي شخص
    Mükemmel birisi olmak zorunda değil, yaşadıklarımızı anlayabilecek kadar yeterince hayatı altüst olmuş biri yeter. Open Subtitles ليس عليه أن يكون شخصاً مثالياً، بل شخص... شخص عانى الأمرّين ليتفهّم حقاً ما يمرّون به
    Callie, bağımlılığın illa ki madde veya alkol olmak zorunda değil. Open Subtitles حسنا، (كالي) إدمانك ليس عليه أن يكون في المخدرات أو الكحوليات
    Öyle olmak zorunda değil. Open Subtitles ليس عليه أن يكون كذلك
    Olmak zorunda değil anne. Open Subtitles ليس عليه أن يكون كذلك أمي
    Bilmek zorunda değil. Open Subtitles ليس عليه أن يعرف
    Buna tahammül etmek zorunda değil. Open Subtitles ليس عليه أن يتسامح بالأمر
    Bedel ödemek zorunda değil. Open Subtitles ليس عليه أن يدفع الثمن
    O bilmek zorunda değil. Open Subtitles ليس عليه أن يعرف.
    O bir yetişkin. Beş dakikada bir araması gerekmiyor. Open Subtitles إنه راشد، ليس عليه أن يتصل كل خمسة دقائق
    Başkomutanın kimseyi ikna etmesi gerekmiyor. Open Subtitles قائد القوات المسلحة ليس عليه أن يقنع أحدا
    Bir iş adamına kazanan eli gösterin, her şeyini ortaya koyan bir kumarbaz olması gerekmiyor. Open Subtitles وسيلة الإنتصار ليس عليه أن يكون مقامراً حتى يتدخل في الأمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more