"ليس عملاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • iş değil
        
    • iş değildir
        
    • bir iş sayılmaz
        
    • işi değil
        
    Fena bir iş değil. Alışmaya çalışıyorum ama bahşişler iyi. Open Subtitles انه ليس عملاً سيئاً،اني اعتاد عليه ولكن البقشيش رائع
    Biliyorum...biliyorum bu sana zor zamanlar yaşatıyor, ve-ve bu bebek olayı...açıkça kolay bir iş değil, ve bununla iyi baş ettiğini düşünüyorum. Open Subtitles , أعرف انكِ تمرين بوقت عصيب . . و الأمر مع الطفل , من الواضح انه ليس عملاً سهلاً
    Bu iş değil bu gerçek sen de biliyorsun bunu. Open Subtitles هذا ليس عملاً هذا كان حقيقياً، وأنتِ تعرفين هذا
    Hayır, evlat. Bu mor kurutma kâğıtlık bir iş değil. Open Subtitles كلاّ يا بنيّ، هذا ليس عملاً مع المخدرات.
    Bir kız için otostopçuları almak akıl kârı bir iş değildir. Open Subtitles التقاط الغرباء ليس عملاً ذكياً ليس في هذه الأيام وهذا العمر
    Fakat bir patronun yoksa bu bir iş sayılmaz. Open Subtitles لكنّه ليس عملاً إذا لم يكن لك رئيساً
    Boktan bir grupta bas gitar çaldığını ve yüksek lisans okullarında sahne aldığınızı hesaba katarsak bu bir iş değil. Open Subtitles عزف جيتار في فرقة رديئة، والتفكيربدخولالجامعة.. ليس عملاً
    Hayırlı işlere para gerekir ve bu sadece hayırlı bir iş değil. Open Subtitles العمل الجيد يتطلب مالاً ولكن ما نفعله ليس عملاً جيداً
    Enayinin biri otobüsüme benzin koyup bana da bir uçak bileti almak isterse tamam, ama bu bir iş değil. Open Subtitles وأحمق يعطيني تذاكر الحافلة والطائرة لكنه ليس عملاً
    Bu polisin yapacağı iş değil. Divana haber vermeliyiz. Open Subtitles هذا ليس عملاً خاصاً بالشرطة، نحن بحاجة إلى المجلس.
    Çok sağlam bir markayla bile giriş yapsan, kolay iş değil. Open Subtitles حتى بالرغم أنها مدعومة من علامة تجارية قوية سيظل هذا ليس عملاً سهلاً
    Salak bir iş değil onun için, bunu sen de biliyorsun. Open Subtitles .إنه فقط ليس عملاً غبيّاً وأنت تعلمين هذا
    Bu küçük kızlar için bir iş değil. Çünkü bu bir iş değil. Savaş. Open Subtitles هذا ليس عملاً للفتيات الصغيرات، لأنه ليس عملاً، بل حرب
    Bu hoş bir iş değil, ama gerekli. Open Subtitles , إنه ليس عملاً لطيفاً . ولكنه ضرورياً
    Ama bu da pek normal bir iş değil. Open Subtitles ولكن أعود لأقول" "إن هذا ليس عملاً معتاداً
    Neticede kolay bir iş değil, ses oradan kazınmış resmen. Open Subtitles لكنّه ليس عملاً سهلاً، الصوت كان مُلغى
    Pek hoş bir iş değil sonuçta. Open Subtitles إنه ليس عملاً ساراً على الإطلاق.
    Bu günlerde kötü bir iş değil. Open Subtitles ليس عملاً سيئاً اليوم
    Seni temin ederim, her zamanki gibi bir iş değil. Open Subtitles حسناً , انه ليس عملاً معتاداً
    -Hayır, sadece iş değildir. Open Subtitles لا، ليس عملاً لقد وقفت من أجلك
    Pek önemli bir iş sayılmaz. Open Subtitles إنّه ليس عملاً روتينياً تماماً
    Bu hayır işi değil. Open Subtitles هذا ليس عملاً خيرياً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more