Yeni bir Plymouth getirmeden seninle konuşacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | مالم تحصلى على بليموث جديد عليه اسمى فانا ليس لدى شىء لاقوله |
Sence benim isteyecek bir şeyim yok mudur? | Open Subtitles | أتعتقد أن ليس لدى شىء أطلبه؟ |
- Haydi. - Evet, başka yapacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | هيا نعم ليس لدى شىء اخر افعله |
Yakında bu okuldan gidiyorum. Korkacak hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | انا سأنتقل قريبا لذا ليس لدى شىء لاخاف منة |
- Size söyleyecek hiçbir şeyim yok. - Konuşmamız lazım. | Open Subtitles | ليس لدى شىء لاقوله لك - يجب ان نتكلم - |
İmece'ye ne dersin? | Open Subtitles | ليس لدى شىء ؟ |
İmece'ye ne dersin? | Open Subtitles | ليس لدى شىء ؟ |
Söyleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدى شىء أخر لأقولة |
Başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدى شىء آخر. |
- Defol git buradan. bir şeyim yok, tamam mı? - Senin için yok. | Open Subtitles | ليس لدى شىء, حسناً لا شىء لكَ |
Alex hakkında söyleyecek bir şeyim yok Bay Kinross. | Open Subtitles | ليس لدى شىء لأقوله عن "أليكس". |
- Harika. Saklayacak hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | عظيم ليس لدى شىء لإخفائه. |
Artık hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدى شىء الآن |
Tutunacak hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدى شىء لأتمسك بة |
Julia, giyecek hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | (يوليا) ليس لدى شىء لألبسه |