"ليس لديكِ الحق" - Translation from Arabic to Turkish

    • hakkın yok
        
    • hakkınız yok
        
    Ama kolay olmasını bekleme hakkın yok. Open Subtitles لكن ليس لديكِ الحق لتتوقعي أن الأمر سيكون سهلاً
    Herkesten çok senin bana ne yapacağımı söylemeye hakkın yok. Open Subtitles أنتِ دون أى شخص ليس لديكِ الحق لأن تُملي علي ما افعله.
    Bak, birlikte yaşamaya başlamadan dekorasyonumu sorgulamaya hakkın yok. Open Subtitles إسمعي، حتى توافقي على الإنتقال عندي، ليس لديكِ الحق في التشكيك بديكوري.
    Şu son haftalarda geçirdiğim şeylerden sonra bana öyle bakmaya hakkın yok. Open Subtitles ليس لديكِ الحق أن تنظري إلي هكذا بعد ما مررت به خلال الأسابيع المنصرمة.
    Şunu söylemeliyim ki, bunu yapmaya hakkınız yok. Open Subtitles أفترض أنه إن أخبرتك بأنه ليس لديكِ الحق
    Sana özellikle risk almamanı söyledim, buna hakkın yok! Open Subtitles قلت لكِ خصيصاً لاتخاطري أن . انا لا .. ليس لديكِ الحق
    İkimiz de hatalar yaptık, ama benimkiler yüzünden beni çarmıha germeye hakkın yok. Open Subtitles كلانا إرتكب أخطاء ولكن ليس لديكِ الحق لتحاسبيني على أخطائي
    Asıl senin hakkın yok, Christine. Open Subtitles أنه انتِ من ليس لديكِ الحق يا كريستين
    Benimle bu şekilde konuşmaya hakkın yok. Open Subtitles ليس لديكِ الحق بالحديث معي هكذا
    Bu nedenle bana kızmaya hakkın yok, tamam mı? Open Subtitles رجلاً آخر, لذا ليس لديكِ الحق بالغضب
    Senin de benimkine laf etmeye hakkın yok. Open Subtitles لذا، ليس لديكِ الحق لـ تتدخلي في حياتي
    Kendi hayatın üzerinde oynamaya hakkın var fakat başkasının hayatında böyle bir hakkın yok. Open Subtitles لا تبدو غضابة جدا لديك كل الحق في تزوير حياتك الخاصة ولكن ليس لديكِ الحق في تزوير حياة شخصا" ما اخر
    Bana müsrif demeye hiç hakkın yok! Open Subtitles ليس لديكِ الحق ! بأن تدعيني بالمسرّفة
    Grace'e pahalı hediyeler vermeye hiç hakkın yok. Open Subtitles (ليس لديكِ الحق في إعطاء (غرايس هدايا باهظة الثمن
    Artık o hakkın yok. Open Subtitles ليس لديكِ الحق بعد الآن
    Siobhan'ın hayatındaki insanlara bunu yapmaya hakkın yok. Open Subtitles ليس لديكِ الحق في فعل هذا للأشخاص الذين بحياة (شيفون).
    Fikir sahibi olma hakkın yok. Open Subtitles ليس لديكِ الحق في إبداء رأيكِ
    Sizin bile Yüzbaşı Alden kadar etkileyici bir konuğu elinizde tutmaya hakkınız yok. Open Subtitles .... حتى أنتِ ليس لديكِ الحق في إحتكار ضيف
    Bunu söylemeye hakkınız yok! Open Subtitles يا سيدة ليس لديكِ الحق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more