Michael Stanton'la ilgili pek bir şey yok, | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير عن مايكل سانتون لكنني سأرسله الآن |
Elimizde pek bir şey yok ama tarifini bildireceğim. | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير لنتحدث حول , لكني سأبحث عن الرجل الذي وصفته |
Fazla bilgimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير لكن هؤلاء أصدقائنا |
Fazla bilgimiz yok efendim. | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير يا سيدى |
Biz, onlar bizi takip edeceksin fazla zaman yok. | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير من الوقت ، سيلحقون بنا كيف يفترض بنا أن نوقفهم ؟ |
Çok şeyimiz yok ama her şeyimizi seninle paylaşırız, demiş. | Open Subtitles | وقالت: ليس لدينا الكثير ولكنّا سنُشاركك كل ما لدينا |
Hayır ama çok uzaklaşmıyor yani çok vaktimiz yok. | Open Subtitles | لكنه لا يكون بعيدا ً أبدا ً لذلك ليس لدينا الكثير من الوقت |
- Elimizde pek bir şey yok gibi. | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير من المعلومات لنبدأ |
Şimdilik pek bir şey yok. | Open Subtitles | حتى الان ليس لدينا الكثير |
Elimizde, onlara sunacağımız pek bir şey yok. | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير للعرض والشرح |
Elimizde, onlara sunacağımız pek bir şey yok. | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير للعرض والشرح |
Elimizde pek bir şey yok. | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير من الأدلة فقط حديث اذاعه (بارت) |
Biz çok zaman yok . Çimento en ayarlamak için başlangıç . | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير من الوقت يجب على السمنت أن يكون جاهز |
Biz, onlar bizi takip edeceksin fazla zaman yok. - Onları nasıl durdurabilirim? | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير من الوقت ، سيلحقون بنا |
Sıcaklık yükseliyor. çok vaktimiz yok. | Open Subtitles | الحرارة تترفع فنحن ليس لدينا الكثير من الوقت |
Tren bizi engellemeden önce çok vaktimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير من الوقت قبل أن يحجبنا القطار |