Sana doğruyu söylememek için hiçbir sebebim yok. İkimizin de geleceği buna bağlı. | Open Subtitles | ليس لدي أي سبب لأخبرك بشيء خلاف الحقيقة مستقبل كلانا يعتمد على الأمر. |
Nasıl hissettirdiğini biliyorum, ama şikayet etmek için hiçbir sebebim yok. | Open Subtitles | أعلم كيف هو هذا الشعور ، لكن ليس لدي أي سبب لأتذمر بشأنه |
Sana güvenmek için bir nedenim yok. | Open Subtitles | الآن ليس لدي أي سبب كي أثق بكِ |
Seni öldürmek için bir nedenim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي سبب لقتلك. |
Ve ı bu konuda kimseye anlatmak için hiçbir sebep yok. | Open Subtitles | وأنا ليس لدي أي سبب لأخبار أي أحد عن هذا |
Şimdi sana güvenmem için hiçbir sebep yok. | Open Subtitles | الآن ليس لدي أي سبب كي أثق بكِ |
Bu salondaki kimseye yalan söylemek için bir sebebim yok. | Open Subtitles | تقول الحقيقة؟ ليس لدي أي سبب للكذب على أي شخص في القاعة |
Başmeleklerin de farklı olacağına inanmak için hiçbir sebebim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي سبب للاعتقاد أن الملائكة سيكون مختلفا, |
Biz birlikte değiliz, yani sana yalan söylemek için hiçbir sebebim yok. | Open Subtitles | نحن لسنا معا. ليس لدي أي سبب للكذب. |
Tom'u öldürmek için hiçbir sebebim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي سبب لقتل توم |
Tamam, tamam. Dinle, Bianca'yı korumak için bir nedenim yok. | Open Subtitles | حسناً، حسناً، ليس لدي (أي سبب لأحمي (بيانكا |
Yalan söylemek için bir nedenim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي سبب لأكذب |
Sana güvenmemem için hiçbir sebep yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي سبب لعدم الثقة بكم. |
Bunu asla bilemiyorum. Bu yüzden de yasamam için hiçbir sebep yok. | Open Subtitles | لذلك ، ليس لدي أي سبب للعيش |
Artık seninle yarışmak için bir sebebim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي سبب لأتبارى معك بعد الآن |