Bu benim silahım değil. Buraya hiç gelmedim. | Open Subtitles | انه ليس مسدسي أنا لم آتي هنا ابدا |
Benim silahım değil. | Open Subtitles | ماذا؟ ذلك ليس مسدسي |
silah benim değil zaten. Sevgilim buzdolabında kilitli kaldı. | Open Subtitles | ليس مسدسي , ليس مسدسي صديقتي |
Onlara bunun benim silahım olmadığını söyle. | Open Subtitles | قل لهم أن ذلك ليس مسدسي |
Clark, o benim silahım değildi. | Open Subtitles | كلارك أنه ليس مسدسي |
Onlara bunun benim silahım olmadığını söyleyin. | Open Subtitles | قولوا لهم أن ذلك ليس مسدسي |
Lanet olası silah benim değil dostum. | Open Subtitles | ذلك ليس مسدسي اللعين، يا رجل |
- Yani benim kafam ama silah benim değil. | Open Subtitles | -بل هو رأسي، لكن ليس مسدسي |