Onun jutsu türü senin gibi yakın dövüş kullanan biri için uygun değil. | Open Subtitles | نوع الجتسو الذي يستخدمه ليس مناسب لأسلوبك في القتال |
Stilist Ji, bu giysi ortama uygun değil. | Open Subtitles | المصمم جي، هذا الفستان ليس مناسب للمناسبة |
Pawan, burası senin gibi bir at için uygun değil. | Open Subtitles | باوان، هذا المكان ليس مناسب لحصان مثلك. |
Hem de hiç uygun değil. | Open Subtitles | . ليس مناسب على الإطلاق |
Ama şimdi çocuk yetiştirme sırası değil. | Open Subtitles | ولكن الوقت ليس مناسب لممارسة الخبرة |
Benim ve otellerim için uygun değil. | Open Subtitles | وهذا ليس مناسب لى أو لفنادقى |
Rose'u da yanımda getirdim ama üzerinde çalıştığım proje çocuk için pek uygun değil. | Open Subtitles | كنت سآخذ (روز) معي ولكني اعمل على مُنتج ليس مناسب للاطفال |
Fakat yaptığımız iş sana uygun değil. | Open Subtitles | لكن ما نفعله ليس مناسب لكِ |
- Bayan Creeson, lütfen, gerçekten... - Bu uygun değil... | Open Subtitles | أرجوك, هذا ليس مناسب - مرحباً, سيدة - |
Poppy, sokaktan rastgele seçtiğin adamlarla sevişmen uygun değil. | Open Subtitles | بوبي) انه ليس مناسب لك) ان تستدرجي رجالا من الشارع |
Bu konu, bu odada konuşulmak için uygun değil Tuğgeneral. | Open Subtitles | هذا الموضوع ليس مناسب لهذه الغرفة (أوبر فوهرر) |
Ama şu anda maddi açıdan uygun değil. | Open Subtitles | وهذا ليس مناسب مالياً حالياً |
Sana tavsiye edeceğim şey korkarım sana uygun değil. | Open Subtitles | ...أخشى أن ما لدّي لأقدمه ليس مناسب لكِ |
Şimdi sırası değil. | Open Subtitles | الوقت ليس مناسب الأن |