"ليس من أجلي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Benim için değil
        
    • bana göre değil
        
    • Kendim için değil
        
    • benim için değildi
        
    Hadi ama, bu Benim için değil. Bu senin için. Open Subtitles هيا، هيا، هذا ليس من أجلي هذا من أجلك أنت
    Sadece senin ve Benim için değil, tüm insanlık için. Open Subtitles ليس من أجلي و إيّاكَ فحسب،إنّما من أجل الرجال كافة.
    Ve yapmamalısın, Benim için değil, ama bu işimizi kolaylaştırmıyor. Open Subtitles وأنت لا يجب أن تفعل هذا، ليس من أجلي ولكن ذلك لا يُسهّل الأمور علينا
    "İlginç görünüyor. Ama şu veya bu sebeple bana göre değil." Open Subtitles يبدو مشوقًا، ولكن تعلم أنه بسبب أو بآخر ليس من أجلي
    George-hocam bir deneyin, çok eğlenceli. - Resim yapmak bana göre değil. Open Subtitles حاول سيد جورج سيكون ذلك ممتعاً الرسم ليس من أجلي
    Kendim için değil salak. Open Subtitles ليس من أجلي أيها الغبي انه من أجل التمثيل
    Kendim için değil, senin için. Open Subtitles ليس من أجلي , لكن من أجلك أنتِ
    Dakikalarca ağlar ama Benim için değil Open Subtitles انها تأتي كل يوم وتبكي بشدة ولكن ليس من أجلي
    Sadece Benim için değil. Bugün iyi günündesin. Open Subtitles ذلك ليس من أجلي فحسب، ستقضي أجمل يوم على الإطلاق
    Şerefsiz Diego için geldin! Benim için değil! Open Subtitles بل أتيتي هنا من أجل دييغو اللعين ليس من أجلي أنا
    Benim için değil, babanın hatırası için değil, kendin için de değil. Open Subtitles ليس من أجلي وليس من اجل تخليد ذكرى والدك لكن من أجلك انت
    - Bunu sizin için yaptık Senatör. - Hayır, Benim için değil. Open Subtitles ـ أننا نفعل هذا من أجلكِ، أيتها السيناتورة ـ كلا، أنه ليس من أجلي
    Bir fahişe için yeterli olabilir ama Benim için değil. Open Subtitles دعني من أجل عاهرة، ربما لكن ليس من أجلي
    Wikileaks ile işim olsun istemiyorum. bana göre değil. Dijital olmayacak. Open Subtitles لن أخوض مع "ويكيليكس" يا رجل ليس من أجلي ، القياسي
    Biliyor musun, daha önce bir kere öldüm ve ölüm bana göre değil. Open Subtitles أتعلم شيئاً, كنتُ ميتاً, هذا ليس من أجلي
    - bana göre değil. Open Subtitles ــ ليس من أجلي ــ لا ، ولا تعني لا
    Bak, üzgünüm. bana göre değil. Open Subtitles حسنا ، أنا آسفة ، ذلك ليس من أجلي
    Bunu Kendim için değil, çocuklarım için yapıyorum. Open Subtitles هذا ليس من أجلي, هذا من أجل ابنائي
    Sadece Kendim için değil, bizim için. Open Subtitles ليس من أجلي و حسب، بل من أجلنّا.
    Yakınlaşmak, koz olarak kullanmak için yardım ettim sana, ama Kendim için değil. Open Subtitles ليكون لي النفود لكن ليس من أجلي
    Kendim için değil, kız arkadaşım 2. Lucille için. Open Subtitles إنه ليس من أجلي إنه من أجل, رفيقتي (لوسيل)
    Fakat benim için değildi. Open Subtitles لكن ليس من أجلي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more