"ليس موعداً" - Translation from Arabic to Turkish

    • randevu değil
        
    • buluşma değil
        
    • Çıkmıyoruz
        
    • randevu değildi
        
    • flört olmaz
        
    • randevu falan değil
        
    • çıkma değil
        
    • randevu sayılmaz
        
    • çıkma falan değil
        
    Teknik olarak, bu bir randevu değil. Randevu olduğunu söylemedim. Open Subtitles عملياً، فهو ليس موعداً عاطفياً أنا لم أؤطره كـموعد أبداً
    Sorun değil. Ama şunu anlaman gerek, bir randevu değil. Open Subtitles ليست مشكلة، لكنني أريدك أن تفهم أن هذا ليس موعداً
    Bunun uygun olacağını sanmıyorum Hadi ama, bu bir randevu değil Open Subtitles تعرفين أنا أنا معلمك الخصوصي لست أكيداً بأن هذا مستحب هيا، ليس موعداً
    Ama bu bir buluşma değil. Open Subtitles لكن هذا ليس موعداً غرامياً لذا سأسألكِ مجدداً
    Tekrar söyleyeceğim, sonra gazeteye ilan vereceğim. Biz Çıkmıyoruz. Open Subtitles سأقولها مرة أخرى ثم سأضطر لطبع ملصقات، "هذا ليس موعداً"
    Hoştu ama randevu değildi. Open Subtitles كان لطيفاً لكنه ليس موعداً
    Bu bir randevu değil. Bir vaka üzerinde çalışıyoruz. Open Subtitles هذا ليس موعداً غراميّاً نحن نعمل على حالة
    Bu bir randevu değil.Biz profesyonel ilişkimizi yavaşlatma hakkında ve ne yapılabilir onu konuşacağız. Open Subtitles حسناً ليس موعداً .. سوف نتحدث عن مستقبل علاقتنا المهنية
    - Bir randevu değil. Peki, buraya nasıl geldin? Open Subtitles إنه ليس موعداً غراميّاً إذن , كيف إنتهى بكِ الحالُ هنا ؟
    Hayır randevu değil. Grup olarak takılmak. Open Subtitles لا, ليس موعداً إنه أشبه بتسكّع جماعي
    Yani randevu değil dedi ama sonra üstüne atladı. Open Subtitles إذاً يقول أنه ليس موعداً ثم يضاجعك
    Hayır Johhny, bu bir randevu değil. Open Subtitles لا جوني , إنه ليس موعداً , حسناً
    O yemek içindi. Ciddi bir randevu değil. Open Subtitles . موعد عشاء ، ليس موعداً موعداً
    Aynı fikirdeyim. Kesinlikle bir randevu değil. Open Subtitles موافق، إنه ليس موعداً بالتأكيد
    Bu randevu değil. Open Subtitles . إنه ليس موعداً
    Bir buluşma değil. Ayrıca, bu söylediğin ırkçılık. Open Subtitles إنه ليس موعداً غراميا, وهذه عنصرية
    Bu kesinlikle bir buluşma değil. Open Subtitles انه تماماً تماماً ليس موعداً غرامياً
    Çıkmıyoruz. İş mevzusu bu. Open Subtitles هذا ليس موعداً ، إنه أمر يتعلق بالعمل
    Noah, bu gerçek bir randevu değildi. Open Subtitles نواه) هذا ليس موعداً غرامياً فعلياً)
    Evet, bu flört olmaz. Open Subtitles حسنٌ .. هذا ليس موعداً
    randevu falan değil yani. Open Subtitles ليس موعداً أو أي شيء
    Ben onu hiçbir şey için kandırmadım ve bu bir çıkma değil. Open Subtitles لم أخادعها لشيء، وهو ليس موعداً.
    Bence işin güzel tarafı da oydu zaten. Çünkü tam bir randevu sayılmaz. Open Subtitles أعتقد أن هذا ما كان رائعاً فيه أنه ليس موعداً بالمعنى الحرفي
    Bu bir çıkma falan değil. Ben kızoğlan değilim, biz evli değiliz, ben senin karın değilim! Open Subtitles هذا ليس موعداً رجولياً لست لوطياً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more