"ليس نفس الشيء" - Translation from Arabic to Turkish

• aynı şey değil
• aynı değil
• aynısı değil
• aynı şey değildir

Hayır. aynı şey değil. Joe kendini her gün gerçekten tehlikeye atıyor.
لا انه ليس نفس الشيء جو يضع نفسة في خطر حقيقي كل يوم

Hayır, aynı şey değil. Vampirlerde tamamen farklı.
لا , الأمر ليس نفس الشيء مع مصاصين الدماء , إنه تماماً

Tamam, aynı şey değil ama bu tişörtlerin her biri hayatımdaki özel bir anıyı simgeliyor.
انظر، انه ليس نفس الشيء ولكن كل من هذه القمصان يحضر ذكرى خاصة من حياتي

aynı değil. Oyun kokuşuyor.
...إنه ليس نفس الشيء ، اللعبة تنتن ، و أنا

Ama aynısı değil. Hiç değil.
لكن، اتعلم الآن ليس نفس الشيء اليوم ليس نفس الشيء مطلقا

Yani Amerikadaki bu adam, aynı şey değil.
الشخص في الولايات المتحدة إنه ليس نفس الشيء

aynı şey değil, sınavınızdaki sorular bu kitaptan çıkacak.
ليس نفس الشيء ، و أسئلة الإختبار سوف تكون حول الكتاب

Beni merak ettiğin için sağ ol ama aynı şey değil bu.
اسمع ، أقدر اهتمامك لكن هذا ليس نفس الشيء

aynı şey değil ki ayrıca o zaman 15 yaşındaydım.
هذا ليس نفس الشيء علي الأطلاق و بالإضافة إلي, يا رفاق, كنت بالخامسة عشر عاماً.

- aynı şey değil, ama yakın.
حسناً، أي نعم، ليس نفس الشيء و لكنه مقارب له

aynı şey değil. O yabancılara yapmıyormuş.
انه ليس نفس الشيء عندما تعمله للغرباء

aynı şey değil. Zerre kadar aynı şey değil.
أنه ليس نفس الشيء ليس نفس الشيء بتاتاً

- aynı şey değil de ondan!
بسبب انه ليس نفس الشيء نعم,انه نفسة

Önüne gelen herkesle yatıyor baba. aynı şey değil.
هي فاسقة، يا أبي ليس نفس الشيء

İkisi aynı şey değil.
وهذا ليس نفس الشيء على الاطلاق

Evet, biliyorum ama aynı şey değil.
حسناً، يمكنني، لكن ليس نفس الشيء

aynı şey değil işte.
انه ليس نفس الشيء

aynı şey değil, biliyor musun?
إنه ليس نفس الشيء.

Anlamı, yanlış değildin ve bu haklı olmakla aynı değil.
وهو ليس نفس الشيء أن تكوني على صواب

O bizim düğünümüz için verdiğinle aynı değil.
أتعلمين ما هذا؟ هذا... هذا ليس نفس الشيء الذي أعطيتيني إياه

Demek istediğim,tam aynısı değil ama, uzun zamandır sahip olamadığım bir eve en yakın olan şey bu.
أعني أن ذلك ليس نفس الشيء ، لكنه أقرب شيء للمنزل ، واجهني منذ حين

Bu 'güzel', 'daha güzel', 'en güzel' ile aynı şey değildir.
هذا ليس نفس الشيء عندما نقول جيد أو أفضل أو الأفضل.