Onun babası değil, süveter giymiş kurye. | Open Subtitles | هذا ليس والدها هذا فتى التوصيل مرتدياً سترة |
babası değil çünkü o kadar uzun değil... | Open Subtitles | ليس والدها .. لأنه ليس بنفس طوله |
Peki, tamam.. Rebecca bizim kardeşimiz değil. Babam onun babası değil. | Open Subtitles | والدنا ليس والدها الحمض النووي أثبت ذلك |
Stuart'ın kızınızın öz babası olmadığı ortaya çıktı. | Open Subtitles | يتضح بأنه " ستيوارت " ليس والدها الحقيقي |
-Onun babası olmadığını,biliyor mu? | Open Subtitles | -أتعرف بأنهُ ليس والدها الحقيقي؟ -بالطبع تعرف |
Yani öyle ama yasal olarak yasal olarak biyolojik babası değil. | Open Subtitles | أقصد, حسناً, إنه والدها ولكنه قانونياً... ليس والدها القانوني البيولوجي |
O zaman Roger Frampton, Portia Frampton'ın biyolojik babası değil. Tanrım. | Open Subtitles | -فإذن (روجر فرامبتون) ليس والدها البيولوجي |
Öz babası değil. | Open Subtitles | هذا ليس والدها الحقيقي |
- Evet fakat o zaman babası onun babası değil. | Open Subtitles | -أجل لكن هذا والدها ليس والدها |
Dennis kızın babası değil. | Open Subtitles | دينيس ليس والدها. |
Daenerys babası değil. | Open Subtitles | دينيريس ليس والدها. |
Daenerys babası değil. | Open Subtitles | دينيريس ليس والدها. |
Peki, ama "gerçek" babası değil tabi. | Open Subtitles | "ليس والدها "والدها |
O sadece onun babası değil. | Open Subtitles | - إنه ليس والدها فحسب |
Onun da Nicole'ün babası olmadığı ortaya çıktı. | Open Subtitles | وتبين أنه ليس والدها |
Onun öz babası olmadığını söylüyormuş. | Open Subtitles | كانت مقتنعة أنه ليس والدها |