Dünyanın sonu değil ya. | Open Subtitles | ليس وكأنها نهاية العالم |
Senin suçun değil ya. | Open Subtitles | أقصد , ليس وكأنها غلطتك |
Ülkeyi terk ediyor değil ya. | Open Subtitles | ليس وكأنها ستغادر الدولة |
- Bu onun ilk ölüşü değildi ki. - Mesele, ölümü değildi. | Open Subtitles | الأمر ليس وكأنها ماتت من قبل الأمر لا علاقة له بموتها |
Ethel gerçek çocuğumuz değildi ki, işimizdi. | Open Subtitles | ليس وكأنها طفلتنا حقا لقد كانت عمل بالنسبة لنا |
Tamam, üzücü bir olaydı ama Bayan Watson; arkadaşın sevgilin veya akraban değildi ki! | Open Subtitles | نعم فلقد كان فظيعا وأمرا محزنا ولكنها ليس وكأنها كانت صديقتك أو حبيبتك أو قريبتك |