"ليصبحوا" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmak için
        
    • oldular
        
    • olmazlar
        
    • olmaları için
        
    • hale getirebilirsin değilmi
        
    • olmaya
        
    O an kızlar için durumu kurtarıp onların kahramanı olmak için bir şans bulmuştum. TED في هذه اللحظة رأيت فرصة للفتيات ليكونوا على مستوى الحدث و ليصبحوا بطلات في نظر أنفسهن.
    Onlar güçlü genç adamlar olmak için büyüdü, ama yazık, sevgi zalimlikle, açıklık da şüpheyle mücadele etti, onların ruhu için. Open Subtitles لقد كبروا ليصبحوا رجال صالحين لكن الحب و اليقين حاربا ضد القسوة و الشك من أجل أرواحهم
    Zenci çocuklar yıldız olmak için yetiştirilir. Open Subtitles الأطفال السود يكبرون ليصبحوا نجوماً، أفراداً
    Yırtıcı geyik köpekleri antik nehirler boyunca keyif sürerken akrabaları okyanusa geri dönüp samur benzeri ilk balinalar oldular. TED انتشرت كلاب الغزلان المفترسة على طول الأنهار القديمة، بينما عاد أقاربهم إلى المحيط ليصبحوا أول حيتان تشبه ثعلب الماء.
    Genelde dürüst olmazlar. Open Subtitles إنهم لا يعيشون ليصبحوا صادقيين
    Gerçek şu ki, biz bilim insanlarından yeterince yok, araştırmacı olmaları için daha fazla insana fırsat vermeliyiz. TED الحقيقة بأنه لا يوجد ما يكفي منا كعلماء، يجب علينا إعطاء المزيد من الفرص للناس ليصبحوا مستكشفين.
    Ama onların inandıklarından daha iyi hale getirebilirsin değilmi? Open Subtitles ولكن دفعهم ليصبحوا أفضل مما يستطيعون
    Anlaşılan, onları canavar olmaya uygun hâle getiren bir gen vardı. Open Subtitles من الواضح أن هناك جين وراثي معين يجعلهم ميالين ليصبحوا وحوش
    Zenci çocuklar yıldız olmak için yetiştirilir. Open Subtitles الأطفال السود يكبرون ليصبحوا نجوماً، أفراداً
    ..lider olmak için gereken ego ve tutkuya sahip değiller. Open Subtitles عادةً لا يملكون الغرور والطموح الذي يدفعهم ليصبحوا قادة
    O adamlar amir yardımcısı olmak için bir ömür tüketiyor. Open Subtitles يعمل الرجال طوال حياتهم ليصبحوا نائب الرئيس
    Yarına gelmek üzere bir grup köle sipariş etmiştim Gladyatör olmak için eğitilecekler. Open Subtitles سأشتري مجموعة جديدة من العبيد في مزاد الغد، كي يدربوا ليصبحوا مجالدين
    O evde 12 kız yaşıyordu hepsi de süpermodel olmak için birbirleriyle rekabet ediyorlardı. Open Subtitles نحن لدينا 12 فتاة تسكن هناك، يتنافسون ليصبحوا عارضة الازياء الشهيرة.
    Bir soru daha. İnsanlar neden seri katil olmak için yetişir? Open Subtitles و هناك سؤال آخر, لماذا يكبر الأشخاص ليصبحوا قتلة تسلسليين؟
    Ve bana sorarsanız, onlarda sıradan, ...bir grup olmak için her şey var. Open Subtitles وإن سألتموني هل لديهم كل الآلآت ليصبحوا فرقة متوسطة الأداء
    Ve onlar çok farklı üç kadın oldular. Open Subtitles والذين كبروا ليصبحوا ثلاث نساء مختلفات جداً
    Diğer versiyonumuz zamana döndü ve biz oldular. Open Subtitles لذا، النسخه الأخرى منّا رجعوا بالزمن ليصبحوا نحن الآن
    Genelde dürüst olmazlar. Open Subtitles إنهم لا يعيشون ليصبحوا صادقيين
    Genelde dürüst olmazlar. Open Subtitles إنهم لا يعيشون ليصبحوا صادقيين
    Gelecekteki mesleklerin bugün analist ve uzman dediğimiz insanların fikirlerinden doğacağına inanıyorum, ancak onlara, kâşif ve mucit olmaları için gereken özgürlük ve imkânı verirsek. TED أعتقد أن وظائف المستقبل ستأتي من عقول الناس الذين نسميهم اليوم المحللين والمتخصصين، ولكن فقط إذا منحناهم الحرية والحماية التي يحتاجونها ليصبحوا مستكشفين و مخترعين.
    Toplumun bir üyesi olmaları için gereken kuralları öğretiyorum. Open Subtitles أعلمهم القواعد التي يحتاجونها ليصبحوا أعضاء في المجتمع
    Ama onların inandıklarından daha iyi hale getirebilirsin değilmi? Open Subtitles ولكن دفعهم ليصبحوا أفضل مما يستطيعون
    Amerikan Fizik Birliğinin şöyle güzel bir posteri vardı; her renkten öğrencileri fizikçi olmaya teşvik eden bir poster. TED وضعت الجمعية الفيزيائية الأمريكية هذا الملصق الجميل لتشجيع الطلاب من الأعراق الأخرى ليصبحوا علماء فيزياء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more