Dikkatimizi dağıtmak için bulabildiği tek şey bu mu? | Open Subtitles | كان هذا الشيء الوحيد الذي يمكن ان يجده ليصرف انتباهنا ؟ |
Başka bir cesedi götürürken dikkatini dağıtmak için. | Open Subtitles | ليصرف إنتباهك، عندما يقوم بإخراج حثة أُخرى |
Bak, Tanığın dikkatini dağıtmak için bunu yapmadığına emin misin? | Open Subtitles | نظرة، هل أنت متأكد الشاهد لم يكتف وضع هذا في رأسك ليصرف لكم؟ |
- Korumanın dikkatini dağıtmak için. | Open Subtitles | ليصرف أنتباه الحارس عن موقعه صحيح |
Aslında ANBU'nun peşine düşmesi ve kendini patlatması, çizimlerin kaybolması bunların hepsi dikkatimizi dağıtmak için yaptığı planın bir parçasıydı. | Open Subtitles | الحقيقة أن ذلك الرجل العجوز كان مطاردا من قبل الانبو ...ومن ثم فجر نفسه ,وهكذا اختفت المخططات كان كل هذا جزء من خطته ليصرف انتباهنا |