"ليصطاد" - Translation from Arabic to Turkish

    • avlamaya
        
    • avlamak
        
    • avlanmak için
        
    • avlanacak
        
    Pekala, şimdi senden bir isim rica ediyoruz şu 3 çaresiz suçluyu avlamaya göndereceğimiz kovalayıcının ismini. Open Subtitles حسناً، نحتاجك لأن تسمي المطارد الذي سنرسله ليصطاد أولئك المجرمين المستميتين الثلاثة
    Pekala, şimdi senden bir isim rica ediyoruz şu 3 çaresiz suçluyu avlamaya göndereceğimiz kovalayıcının ismini. Open Subtitles حسناً، نحتاجك لأن تسمي المطارد الذي سنرسله ليصطاد أولئك المجرمين المستميتين الثلاثة
    O, beklenmedik, gizli ve ölümcül vahşi bir avı avlamak için burada. Open Subtitles إنَّه هنا ليصطاد طريدة غير مُتوقعة، مُتخفيةوقاتلةجدا ً.
    Moleküler düzeyde böceği avlamak için geliştirildi. Open Subtitles مصممٌ ليصطاد الحشرة على المستوى الجزيئي
    Ve avlanmak için şehir dışına çıktı. Open Subtitles لقد ذهب ليصطاد في نهاية هذا الأسبوع
    Oh, Reginald Charles'la beraber avlanmak için Churchill'de kalmaya karar vermiş. Open Subtitles قرر (ريجينالد) أن يبقى في (تشرشيل) ليصطاد مع (تشارلز)
    Bu demektir ki sizin için avlanacak birini buldunuz. Open Subtitles ممّا يعني على الأرجح أنّك وجدتَ . شخصاً مستعد ليصطاد لأجلِك
    Bizon yerine, balina avlamaya gelmişti. Open Subtitles حيث جاء ليصطاد الحيتان بدلا من الجواميس
    Ve DJ'imiz Francis, bir hıyar gibi Japonya'ya, yunus avlamaya gitti. Open Subtitles (و الـ(دي جاي) الخاص بنا (فرانسيس ذهب إلى (اليابان) ليصطاد الدلافين كأحمق
    Her neyse, David Greybeard- ve gördüm ki küçük çimen parçaları koparıp onları yeraltındaki yuvalarından beyaz karıncalar avlamak için kullanıyordu. TED على أي حال، ديفيد غرايبرد -- ولقد شاهدت أنه كان يلتقط قطعا من الحشائش ويستخدمها ليصطاد النمل الأبيض من جحورها تحت الأرض.
    Daha dün Mandragoralar hakkında bildiğin tek şeyin kralın onları düşmanlarını avlamak için kullandığı olduğunu söylemiştin. Open Subtitles البارحة قُلت, (بأن الشيء الوحيد الذي تعرفه عن الـ(ماندراجورا هو بأن ملكهم يستخدمهم ليصطاد اعدائه فقط.
    Kendi için avlanacak ya da dönüştüğü şeyi anlayacak durumda değildi. Open Subtitles لم يكن في أي حالة ليصطاد لنفسه أو حتى ليفهم ما أصبح عليه.
    Aptalın teki demek ki. avlanacak başka göl bulmalı. Open Subtitles انه احمق , عليه ان يجد حوضا اخر ليصطاد منه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more