Bir balığım vardı, ve öldüğünde onu tuvalete attık, tekrar denize dönsün diye. | Open Subtitles | , كان لديّ سمكة ذهبية و عندما مات ألقينا به في المرحاض ليعود إلى البحر |
Ciğerleri nakledince, basınç ortadan kalkacağı için kalbin eski haline dönme ihtimali var. | Open Subtitles | فهناك إحتمال بأننا حالما نزرعها فسينزاح الضغط المفرط عن القلب ليعود إلى حالته الطبيعية |
Her seferinde sehre dönmek için taksi tutmayi teklif ederdi. | Open Subtitles | كان دائماً يعرض أن يستقل سيارة أجرة ليعود إلى المدينة |
Amerikan topraklarına dönmesi için kandırdık. Burada kaldığını görmek istiyorum. | Open Subtitles | خدعناه ليعود إلى التراب الأمريكي أنوي أن ارى يبقى هنا |
Terk edilen herkes terk edenin yalvararak geri dönmesini hayal eder. | Open Subtitles | أي شخص تم هجره يحلم بهذا الشخص المميز ليعود مجددا له |
Mutlu yıllar. Nice mutlu yıllara. | Open Subtitles | عيد ميلا سعيد ليعود عليك هذا اليوم بالفرح دائماً. |
Hayır, Kont'u geri dönüp kimseyi incitemeyeceği kadar derin bir mezara gömmeyi beceremedim. | Open Subtitles | بلى , لكنّي فشلت بالاطاحة بالكونت فما كان ليعود ويأذي أحدًا آخر مُجددًا |
Herkes için işleri, daha iyi yapmayı denediğimden öncesine dönsün herşey. | Open Subtitles | ليعود كل شيء كما كان قبل بدأ .محاولة جعل كل شيء جيد للجميع |
Pekala, gösteri bitti! Herkes yurt odasına geri dönsün. | Open Subtitles | حسنا، العرض إنتهى ليعود كلّ شخص إلى مساكنهم |
Birinin canını bağışladım ama geri dönsün de bir mesaj iletsin diye. | Open Subtitles | بإستثناء ذلك الذي رحمتهُ ليعود حاملاً رسالة لهم. |
Programa, canlı yayına geri dönme hesapları yapıyordu. | Open Subtitles | و كانت خطتَه بأن يعود للبرنامج ليعود للبث. |
Dan Logan için New York'a dönme vakti. | Open Subtitles | ولقد حان الوقت ليعود دان لوغــــان إلى نيويــــورك. |
Umarım o istasyona dönmek için şansımıza güvenmiyoruzdur. | Open Subtitles | آمل أننا لا نعتمد على أي حظ ليعود بنا إلى موقف القطار |
Deneyecektir, deneyecektir, tüm engellere, tüm önyargılara rağmen evine dönmek için. | Open Subtitles | سيحاول مراراً وتكراراً ضدد جميع الإحتمالات و التحاملات ليعود لوطنه |
Gerçeği kabul edeceğim, işleri benim batırdığımı söyleyip dönmesi için yalvaracağım. | Open Subtitles | فكرت ان اعترف بكل شيء اخبره انني اخطأت و أترجاه ليعود |
Yarış için buraya geri dönmesi biraz garip. | Open Subtitles | ما زلت اعتقد بأنه من الغريب ليعود الى السباق |
Sanırım hayatım boyunca bana geri dönmesini bekledim. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنني انتظرت طوال حياتي من أجله ليعود لي |
Babamın dönmesini bekleyip bunu doğru şekilde yapamaz mıydın? | Open Subtitles | كان يمكنك أن تفعل هذا بالطريقه الصحيحه وتنتظر أبي ليعود |
Şimdi de "Nice yıllara". | Open Subtitles | الآن "ليعود عليكي هذا اليوم بالفرح دائما". |
Yeterli yaşa gelip, geri dönüp bana karşı bir isyana öncülük etmek için bu dünyada kaybolacak bir çocuk. | Open Subtitles | الفتى الذي كان سيختفي من هذا العالم، حتى يصبح كبيراً ما يكفي .ليعود ويقود ثورة ضدي |
Eve geldiğinde yakışıklı bir adamın olması güzel. | Open Subtitles | من الجميل أن يكون هنالك رجلاً بالبيت ليعود المرء للبيت ويجده |
Bir kere bile içerse hemen karavanına geri Dönecek. | Open Subtitles | عند تناوله لأول شراب سأقوم بطرده ليعود لمقطورته الخاصة بنجوم السينما |
Adam 20 yıldır ortalıkta yoktu ve geri gelmek için bu geceyi buldu. | Open Subtitles | كيف يعجبكم ذلك ؟ هذا الرجل يظل بعيداً لمدة 20 سنة . ثم يختار الليلة ليعود |