"Sonra da 465 Liverpool Yolu, Islington'da bir kuşçuya gitti. | Open Subtitles | ثم واصل الى 465 طريق ليفربول حيث هناك محل للطيور فى اسلنجتون |
Liverpool'daki bir şirket için değil, kendim için çalışıyor olacağım. | Open Subtitles | سوف اعمل لصالح نفسى, وليس لصالح شركة فى ليفربول |
Liverpool'dan Kahire'ye dünyanın dört bir yanındaki dedektiflere haber verdik. | Open Subtitles | ...لدينا محققين فى جميع أنحاء العالم من ليفربول إلى القاهرة |
New York'taki gemiyi kaçırırsak Liverpool'a zamanında nasıl ulaşacağız? | Open Subtitles | ,إذا فوتنا السفينة البخارية فى نيويورك كيف سنصل إلى ليفربول فى الوقت المحدد؟ |
Raymond'un bütün bu başarısının ölçüsü, doğduğu Liverpol, Mossley Hill'in sıkıcı sınıf ayrımlarından çok uzakta. | Open Subtitles | هذا هو مقياس نجاح "رايموند بعيداً عن الحقائق الرمادية لموسلي هيل" في "ليفربول حيث ولد |
Liverpol'a parasını gömmüş. | Open Subtitles | هو فقط وضع مهراً على ليفربول. |
Boston'dan Le Havre ve Liverpool'a giderdik. | Open Subtitles | من بوسطون إلى ليفربول ثم هافر و العوده ثانيه |
Londra, Liverpool ve Glasgow'da tüm restoran, kafe, dondurmacı, kumarhane ve gece kulüpleri yerle bir edilir. | Open Subtitles | كل مطعم, مقهى,بائع أيس كريم ,مقامر فى نيت كلب فى لندن ,ليفربول,جلاسكو,سوف يحطمو |
Buraya dönmeye karar verirsen kardeşin, Liverpool'da seni karşılayacak. | Open Subtitles | إذا قررتِ أن تعودي فإن أخاكِ سيلتقيك في ليفربول |
Saat 22.23'te de posta treni Liverpool'a hareket ediyor. | Open Subtitles | و في الساعة العاشرة و ثلاث و عشرون دقيقة يغادر البريد إلى محطة ليفربول |
Ama tam o sıralarda, bir perona Londra treni gelirken bir diğerinden Liverpool treni hareket ediyormuş. | Open Subtitles | و لكن في قرابة ذلك الوقت كان قطار لندن يصل من منصة واحدة و قطار ليفربول من المنصة الأخرى |
-Taşıyıcı, Liverpool trenine binen bir genç olduğunu hatırlıyor. | Open Subtitles | لقد تذكر الحمال أن شاب ما استقل القطار إلى ليفربول |
Ne demek güzel? Bu saçmalık. Çünkü ben Liverpool'a gittim ve hiçbir şeyden haberleri yok. | Open Subtitles | لقد كنت هناك في ليفربول و لم يعرفوا أي شئ بخصوص الأمر |
Liverpool hemen arkalarında. | Open Subtitles | و لكنه ليس كافياً عليه أن يفوز ثلاثة أهداف على ليفربول |
Her şey ezeli rakipleri Liverpool ile yapacakları derbiye bağlı. | Open Subtitles | إنها الليلة الأخيرة في هذا الموسم و فيها سلتقي نيوكاسل مع ليفربول |
İkici yarıda Liverpool önde. | Open Subtitles | إذاً ها قد بدأنا الشوط الثاني ليفربول متقدم |
Liverpool hemen arkalarında. | Open Subtitles | لكنه ليس كافياً , لأن ليفربول لا زال ينافسهم على بطاقة العبور لدوري الأبطال |
Her şey ezeli rakipleri Liverpool ile yapacakları derbiye bağlı. | Open Subtitles | ها نحن هنا , في آخر مباراة لهذا الموسم صاحب الارض نيوكاسل ضد ليفربول |
Yukarıya ona bakıyordum, ve Liverpol'un zaferi için dua ediyordum böylece babamın parası heba olmayacaktı. | Open Subtitles | أنظر إليه... وصليت من أجل فوز (ليفربول) حتى لا يضيع مال والدي سدى. |