"ليقتلك" - Translation from Arabic to Turkish

• öldürmek için
• Seni öldürmesi için
• öldürecek
• seni öldürmek
• öldürebilirdi
• seni öldürmeye
• öldürürdü

Eğer seni öldürmek için buraya geldiyse, seni karşısına alır.
لأنه إن كان قد جاء ليقتلك فسيجعلك تقف هناك.

Ben Seni öldürmesi için birini gönderdim sen de beni öldürmesi için birini.
... أرسلت شخصًا ليقتلك أنت أرسلت شخص ليقتلني

Yavaş ölümde, ölmeden önce seni öldürecek gücü kalmış olabilir.
القتل البطيئ يمكن أن يبقي فيه بعض القوة ليقتلك قبل أن يموت

Sağ kolunuzun atar damarı delinmiş. Bu sizi, bir kaç dakikada öldürebilirdi.
و انقطاع بشريان في يدك اليمنى و الذي كان ليقتلك في ثوان

Ajan Bodner, buraya seni öldürmeye gelmese, hâlâ Roman için çalışıyor olurdun.
أيها العميل بودنر, لو أنه لم يأت ليقتلك فهذا يعني أنك لازلت تعمل لرومان.

Kocam tanıştığınız an seni oracıkta öldürürdü.
زوجي كان ليقتلك على الفور في أول مرة تتقابلون بها

Bir an sana güzel bir gelecek vaat ederken sonrasında öldürmek için evine götürür.
لحظة واحدة , فى دقيقة ما هى تعدك بمستقبل واعد والشئ التالى تجديها تقوده الى منزلك ليقتلك

Koruma değil o. Seni öldürmek için burda.
إنَّـه ليسَ حارساً، فهو هنا ليقتلك.

Hayır, fakat seni öldürmek için buraya gelen bir adam var.
كلا، لكن هناك رجل قادم إلى هنا ليقتلك

Seni öldürmesi için Bae'yi gönderen kişi.
الهدف الذي تسـعى وراءه أرسـل (باي) ليقتلك

Seni öldürmesi için onun beynni yıkadım,
لقد غسلت دماغه ليقتلك

Sonra Seni öldürmesi için Conrad'ı tuttum.
ثم استاجرت كونراد ليقتلك

Hollis Doyle, ben Charlie'yi öldürmezsem Charlie seni öldürecek ama ben onu öldürüp öldürmemek konusunda henüz emin değilim.
هوليس دويل، هذا تشارلي. تشارلي هنا ليقتلك إلا إذا قتلته أنا أولاً، لكنني غير متأكد أنني جاهز لأفعل ذلك بعد.

Belki de ben yanılıyorum. Belki seni öldürecek biri yoktur.
ربما انا مخطئ ربما لا احد هنا ليقتلك

Boyd'un seni öldürmek istemesine yetiyorsa, tanık programına da yeter.
إن كان يكفي لـ " بويد " ليقتلك فهو كافي لوضعك في حماية الشهود

Seni öldürebilirdi.
كان ليقتلك

Kardeşim seni öldürebilirdi.
{\pos(190,230)}أخي كان ليقتلك

Çok kötü bir kadın, seni öldürmeye geliyor.
إمرأة سيئة للغاية إنه قادم ليقتلك.

Jeffrey'i öldürdü ve seni öldürmeye geldi.
قتل "جيفري" وعاد ليقتلك.

Seni de zavallı çocuğunuzu da öldürürdü.
كان ليقتلك أنت و ذلك الطفل المسكين