bu sahneyi okumanın ikinci yolu da, , babanın oğlunu ikna etmek için, düzenlediği, gülünç derecede şiddetli ...bir gösteri, bir piyes olduğudur. | Open Subtitles | والطريقة الثانية لقراءة هذا المشهد هي رؤيته كمشهد تمثيلي مشهد عنيف سخيف أعده الأب ليقنع ابنه بقوته وقدرته |
Başta herkesi ikna etmek için kendi uzmanlığını kullanabileceğini düşündü, kendisi dahil, çünkü kendisini iyileştirdi. | Open Subtitles | في البداية ظن أنه يمكنه إستخدام خبراته ليقنع الجميع بما فيهم نفسه ، أنه قد شُفي |
David'in FBI'ı devreye sokup babanın peşine düşmesine ikna etmek için bir tür Jedi akıl oyunu oynamış. | Open Subtitles | ليقنع ديفيد بأن يتصل الشرطه الفدرالية ليقوموا باللحاق بوالدك |
Babamla ilgili bazı konuları konuşmak için eve getirmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كان أحاول أن أجعله يعود للمنزل ليقنع أبي قليلاً |
İnsanları Anna'yı izlemeye, onu burada tutmaya ikna eden Chad'di. | Open Subtitles | (تشاد) هو الذي ظهر في بثٍّ حيّ ليقنع الناس باللحاق بها و إبقائها هنا |
Bir serseriyi Burt'ü onunla beraber kaçmaya ikna etmesi için tuttum. | Open Subtitles | أستأجرت جوالاً ليقنع "برت" للهرب معه |
Başka bir hamlem kalmadı, ama Petroff'un kızın hayatını mahvetmemesi için ikna etmek için sen Harvey'i ikna edebilirisin. | Open Subtitles | ليست لدي اي حركة اخرى (لكن يمكنك ان تقنع (هارفي ليقنع (بيتروف) ان لا يدمر حياة هذه الفتاة |
Başka çarem de yok ama sen Harvey'i ikna edip Petroff'un bu kızın hayatını mahvetmesini engelleyebilirsin. | Open Subtitles | ليست لدي اي حركة اخرى (لكن يمكنك ان تقنع (هارفي ليقنع (بيتروف) ان لا يدمر حياة هذه الفتاة |
Yetkililere bunu hippiler yaptı gibi göstermek için böyle mesajlar bırakmıştı. | Open Subtitles | بقتل عائلته يفترض انه ترك رسائل ليقنع السلطات |
Her Şeyin Babası onların yararı için rüzgârdan istekte bulunabilirdi ancak evinden bu kadar uzağa bakmayabilir diye endişelendiler. | Open Subtitles | سيّدهم كان ليقنع الرياح بمساعدتهم نيابةً عنهم لكنهم خشوا أن لا ينظر لسؤال أحدٍ بعيد كل هذا القدر عن الديار |