"ليقوموا" - Translation from Arabic to Turkish

    • yapmak için
        
    • yapması için
        
    • yapmaları için
        
    • işini
        
    Willow ve Buffy'nin araştırma yapmak için Xander'la buluşacağını biliyorum. Open Subtitles أعرف أن ويلو وبافي سيتقابلان مع ألكسندر ليقوموا ببعض الأبحاث
    Bu adamlar burada dolanıp etrafa bir şeyler düşürmekten... daha fazlasını yapmak için eğitilseler iyi olur. Open Subtitles هؤلاء الفتيان من الأفضل لهم أن يتدرّبوا على شيئاً ليقوموا به .. أكثر من وقوفهم هنا و إسقاطهم للأشياء.
    Ayrıca İmparator'un elçilerinin bir antlaşma yapmak için geldiğini de biliyordun. Open Subtitles بالطبع... أن المبعوثين الإمبراطوريين قد أتوا سراً, ليقوموا بمعاهدة مع جلالته
    Hayır, bir erkeğin işini yapması için oğlanları göndermeyiz. Open Subtitles لا، لا نرسل الأولاد ليقوموا بعمل الرجال.
    Bir imparatorun işini yapması için cadı ya da kurt gönderilmez. Open Subtitles لا يمكن أرسال الساحرات و الذئاب ليقوموا بعمل الأمبراطورة
    Ve oraya biyolojik araştırmalar yapmaları için birçok insan yollandı ve orada 50'den fazla bitki çeşidi var. TED وهم يرسلون الناس هناك ليقوموا بأبحاث عن الحياة البرية، يوجد أكثر من 50 نوع من النباتات هناك في الأعلى.
    Ofiste bunu yapmaları için görevli adamlarımız var, efendim. Open Subtitles عِنْدَنا رجال في المكتبِ ليقوموا بذلك , سيدتي
    Neden işini yapmıyorsun. Polisin işini de polise bırak, olur mu? Trendeki polis gibi mi? Open Subtitles حسنا, إنك لا تدير الأمور فلماذا لا تقوم بعملك وتعد الشرطة ليقوموا بعملهم
    Cabo Corrientes, Meksika'daki Quimixto adlı köyde okul yapmak için üç aylığına bizden ayrılıyorlar. Open Subtitles سيقومون بالمغادرة لمدة ثلاثة أشهر ليقوموا ببناء مدرسة في قرية تقع في كيمكستو في المكسيك
    Dünyanın arıların olmadığı köşelerinde ya da arılar için cazip olmayan bitkilerin dikildiği yerlerde, insanlar polen taşıma işini elle yapmak için ücret alıyor. TED وفي أماكن في العالم حيث لا وجود للنحل، أو حيث لا تقدر النباتات المهتلفة على جذبه، يتم استئجار عمال ليقوموا بعملية التلقيح يدويا.
    Bu dünyada bazı insanlar vardır ki... hoş olmayan işlerimizi yapmak için doğmuşlardır. Open Subtitles .... هناك بعض الرجال فى هذا العالم ولدوا ليقوموا ببعض الأعمال الغير سارة من أجلنا
    Bu dünyada bazı insanlar vardır ki... hoş olmayan işlerimizi yapmak için doğmuşlardır. Open Subtitles .... هناك بعض الرجال فى هذا العالم ولدوا ليقوموا ببعض الأعمال الغير سارة من أجلنا
    Cemaatimiz için, onlara kendi hayır işlerini yapmak için ilham versin diye. Open Subtitles لن يكون لزهوك ايها الطبيب وانما لحشدنا لألهامهم ليقوموا بعملهم الخيري الخاص لن يكون لزهوك ايها الطبيب وانما لحشدنا لألهامهم ليقوموا بعملهم الخيري الخاص
    Evan doğru şeyi yapması için işe alındığını düşünüyordu. Open Subtitles ايفان ظن انهم وظفوه ليقوموا بالعمل السليم
    Uzun süreli gözlem yapması için birkaç ekibe ihtiyacımız var. Open Subtitles نحتاج إلى فريقين ليقوموا بمراقبه طويلة
    Annenin mektuplarına göre... ..Moloch casuslarını... ..annen ölmeden önce ona işkence yapması için göndermiş. Open Subtitles وفقاً لرسائل والدتك قام (مولوك) بأرسال جواسيس ليقوموا بتعذيبها قبل موتها
    Caroline, Hollywood'dan gelen onca paranla başka insanlara bunları yapması için para verebilirsin ayrıca 2012 model bir Yaris'in şanzımanını değiştirebilirsin. Open Subtitles (كارولاين) , بكل أموالك من هوليوود يمكنك الدفع لأُناس آخرين ليقوموا بهذة الأشياء وإستبدال النقل في الـ(يارس) 2012
    İkisini de aynı hareketi yapmaları için gönderirdi. Open Subtitles كان يُرسلهُم جميعاً ليقوموا بنفس التصرُفات.
    Bakıyorum da pis işlerini yapmaları için erkekleri kandırıyorsun hâlâ. Open Subtitles لازلتِ تتلاعبين بالرجال ليقوموا بعملك القذر كما أرى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more